Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7006 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5490 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: MUĞLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/11/2010NUMARASI: 2007/135-2010/620Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, miras bırakanları B... Ş...'ün çekişme konusu 1222, 440 ve 448 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle akrabası olan davalı M... B...'e, M...'in de bu yerlerden 1222 parseli diğer davalıya satış suretiyle devrettiğini, akit tarihinde hasta olan murisin ehliyetsiz olması sebebi ile kandırıldığını, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu belirterek, tapu iptal ve miras payları olarında tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, miras bırakanın ehliyetli olduğunu ve satışların gerçek olduğunu belirterek, davaların reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasçı olmadıkları gerekçesi ile Ş...ile A.yönünden taraf sıfatı yokluğundan, iddiaların kanatlanamadığı gerekçesi ile de diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili ile birleşen dosya davacıları tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava ve birleşen dava, ehliyetsizlik, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve miras payları oranında tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davacılar Ş... Ve A... Yönünden taraf sıfatı yokluğundan, diğer davacılar yönünden esastan davaların reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan B.Ş.'ün 440 parsel sayılı taşınmazını 21.08.1997 tarihinde, 448 ve 1222 parsel sayılı taşınmazlarını ise 24.09.1997 tarihinde yeğeni olan davalı M... B...'e satış suretiyle, M.'in de 1222 parsel sayılı taşınmazı 08.07.2005 tarihinde arkadaşı olan diğer davalı İ... C...'a keza satış suretiyle temlik ettikleri, murisin 03.05.2006 tarihinde vefat ettiği ve geride mirasçı olarak davacılar arasında yeralan torunları C..., B..., F..., G... ve F... ile dava dışı eşi V... Ş...'ün kaldığı, davacıların anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, temlik tarihinde murisin fiil ehliyetinin bulunmadığını ve kandırılarak inikallerin yapıldığını ileri sürerek eldeki davaları açtıkları anlaşılmaktadır.Mahkemece, miras bırakanın gelini olduğu anlaşılan davacılar A...ve Ş...'nin eşlerinin, miras bırakandan önce öldüklerinin ve muris B... Ş...'ün mirasçısı olmadıkları belirlenmek suretiyle taraf sıfatları yokluğundan davalarının reddine; diğer davacılar yönünden ise; çekişme konusu taşınmazların davalı M...'e, 1222 parsel yönünden davalı M...'ten de davalı İ...'e yapılan temliklerinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, davalı İ...'in aynı zamanda iyiniyetli olduğu saptanmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne ilişkin davacıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile ONANMASINA.Birleşen dosya davacılarının temyizine gelince; somut olayda, birleştirme kararından sonra yapılan yargılama sırasında 26.02.2008 tarihli oturumda; birleşen dosya davacıları F... B... İle F... B... yönünden vekaletname sunulmadığı, anılan davacıların kendilerinin gelip duruşmayı takip etmedikleri, duruşma günü tebliği için gerekli masraf vermedikleri ve bu suretle davayı takip etmedikleri gerekçesi ile birleşen dosya davacıları tarafından açılan davanın HUMK'un 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve duruşmanın atıldığı 27.05.2008 tarihli celseye kadar HUMK'un 409/5. maddesinde öngörülen 3 aylık sürenin dolduğu ve bu arada anılan davacıların davalarını da yenilemedikleri görülmektedir.Bilindiği üzere; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409. maddesi uyarınca, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HUMK'un 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin varlığını (gerçekleştiğini) tespit eden mahkeme, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Mahkeme bu konuda karar vermemiş olsa bile, yukarıda belirtilen dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin gerçekleştiği anda, dosya işlemden kaldırılmış sayılır. Mesela iki tarafın da gelmediği veya taraflardan birinin gelip de davayı takip etmeyeceğini bildirdiği oturum tarihi, dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu tarihtir. Mahkemenin dosyanın işlemden kaldırılmasına daha sonra karar vermiş veya işlemden kaldırma kararını daha sonra yazmış olması, dosyanın işlemden kaldırılması tarihi olarak kabul edilemez. Hal böyle olunca; mahkemece 26.02.2008 tarihli celsede birleşen dosya davacıları F... B... ile F... B... tarafından açılan dava dosyasının taraflarca takip edilmemesi sebebi ile HUMK'un 409/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olması ve bir sonraki celse olan 27.05.2008 tarihli oturuma kadar HUMK'un 409/5. maddesi gereğince 3 aylık sürenin de dolmuş olması sebebi ile birleşen dosya davacılarının davalarının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Birleşen dosya davacılarının temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.