MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 775 sayılı Kanunun 3. maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ... Belediyesi,... nolu gecekondu önleme bölgesi içinde kalan hazine adına kayıtlı 31 adet ( 200 ada 1, 2, 3, 4, 9, 10, 17, 18 ve 19 parsel, 202 ada 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 51 parsel, 204 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parsel ve 208 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı) taşınmazın ...Belediyesi tarafından 775 sayılı Yasaya istinaden vatandaşlara tahsis edildiğini ancak adı geçen belediyenin lağvedilmesiyle tahsis sahiplerine tapularının verilemediğini, taşınmazların 775 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca belediyeye bedelsiz olarak devrinin gerektiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., 19 adet (202 ada 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 51 parsel ile 204 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parsel sayılı) taşınmazın dava konusu olmaları nedeniyle malik haneleri boş bırakılmak suretiyle tespit edildiğini, dolayısıyla bu taşınmazların malikinin hazine olmadığını, ... adına kayıtlı taşınmazların ise 775 sayılı Kanun kapsamında kalmadığını, ayrıca 775 sayılı Kanunun 3. maddesinin 4916 sayılı yasanın 38. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,yargılama aşamasında ara kararı ile 17 adet (202 ada 10, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 51 parsel sayılı taşınmazlar ile 204 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parsel sayılı) ve hükümde ise 2 adet (202 ada 11 ve 204 ada 4 parsel sayılı) taşınmaz yönünden dava konusu olmaları nedeniyle malik haneleri boş bırakılmak suretiyle tespit edildiği gerekçesi ile davanın tefrik edilmesine karar verilmiş ve anılan taşınmazlar hakkındaki dava görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmış; bilirkişi raporuna atfen 8 adet (200 ada 1, 2, 3, 9, 17, 18 ve 19 parsel ve 208 ada 8 parsel sayılı) taşınmazın gecekondu önleme bölgesi dışında kaldığı ve 775 sayılı Yasaya tabi bulunmadığı, 4 adet (200 ada 4 ve 10 parsel ile 208 ada 7 ve 9 parsel sayılı) taşınmazın gecekondu önleme bölgesi içinde kaldığı ve 775 sayılı Yasaya tabi bulunduğu ancak 775 sayılı Kanunun 3. maddesinin 03.07.2003 tarihli 4916 sayılı yasanın 38. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, eski 58 ada 3 ve 11 parsel sayılı taşınmazların kadastroda malik hanesi açık olarak mülkiyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilmek suretiyle tahdide tabi tutulduğuna ve ifrazından oluşan dava konusu 19 adet (202 ada 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 51 parsel ile 204 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parsel sayılı) taşınmazın malik hanesinin boş bırakıldığına göre ifraz parsellerinin kesinleşmiş kabul edilemeyeceği gözönüne alınarak anılan taşınmazlar hakkında Asliye Mahkemesine açılan davanın görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmasına karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacı vekilinin 12 adet (200 ada 1, 2, 3, 4, 9, 10, 17, 18 ve 19 parsel ile 208 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı) taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; kurulmuş ilçe belediyelerinin 5393 sayılı Belediye Yasası hükümleri gereğince (5393/3-a) idari ve mali özerkliği bulunan hükmi şahsiyete sahip kamu tüzel kişisi oldukları, keza 5216 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kurulan Büyükşehir Belediyesinin ise, en az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsayan, bu belediyeler arasında koordinasyonu sağlayan, kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan idari ve mali özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, yine hükmi şahsiyeti bulunan kamu tüzel kişisi olduğu tartışmasızdır. (5216 sayılı Yasa'nın 3/a maddesi) Somut olayda, davacı ... Belediyesi sınırları içinde bulunan çekişmeli yerlerin eldeki dava ile adına tescilini istemiştir. Bu durumda, davacı belediyenin davada aktif dava ehliyetinin bulunduğu söylenemez ve kabul edilemez. Nitekim aynı yerdeki başka parsellere ilişkin olarak açılan ve derecattan geçerek kesinleşen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/338 E. 2006/131 K., 2006/199-271 E.K. ve 2008/54 E. 2009/214 K. sayılı davaların davacı tarafı da ... Büyükşehir Belediyesi değil ... Belediyesidir. Hâl böyle olunca; 12 adet (200 ada 1, 2, 3, 4, 9, 10, 17, 18 ve 19 parsel ile 208 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı) taşınmaz yönünden davacı ... Belediyesinin aktif dava ehliyeti (dava açma hakkı) bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.