MAHKEMESİ: YEŞİLYURT(MALATYA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/01/2010NUMARASI: 2007/186-2010/1Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu dava konusu 3873 parsel sayılı taşınmaza davalının 01.01.2005 tarihinden itibaren haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işyeri olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, 6.600,00.-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazın önceki maliki olduğunu, haksız bir icra takibi sonucu taşınmazın cebri tescil yoluyla dava dışı kişi adına tescil edildiğini ve davalıya satış yoluyla intikal ettiğini, taşınmazı yıllardır malik sıfatı ile kullandığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının kayden davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığının keşfen saptandığı belirlenerek elatmanın önlenmesine ve 6.600,00.-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi İ. A.'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davalının, davacının kayden maliki bulunduğu çekişme konusu 3873 parsel sayılı taşınmaza haklı ve hukuken geçerli bir neden olmaksızın tarım yapmak suretiyle elattığı keşfen saptanarak elatmanın önlenmesine ve ecrimisilin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının, dilekçesinde ecrimisil isteği yönünden dava değerini 6.600,00 TL. olarak belirtirken taşınmazla ilgili olarak bir değer belirtmediği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda HUMK.’nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca; dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (04.03.1953 tarih, 10/2 sayılı İ.B.K ) ibaret olacağı kuşkusuzdur.Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Anılan Yasasının 30. ve 32. maddelerinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı belirtilerek, hukuken ne gibi işlemlerin yapılması gerekeceği öngörülmüştür.Somut olayda; dava dilekçesinde elatıldığı iddia edilen yerle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği, mahkemece elatılan yerin değeri keşfen belirlendiği halde harç ikmali yapılmaksızın bu istek bakımından da davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından keşfen belirlenen taşınmaz değeri üzerinden nispi tarifeye göre harcın ikmal edilmesi ondan sonra davaya devam edilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.