MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2012NUMARASI : 2009/518-2012/701Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 2313 ada 1 parsel sayılı taşınmazda tarafların ortak miras bırakanı R. H.nun 22139/61242 hisse ile paydaş olduğu; miras bırakanın 07.10.2000, eşi F.'nın ise 26.2.2003 tarihlerinde ölümü ile davacıların 32/1344'er pay ile mirasçı oldukları, 07.06.2001 tarihinde resmi şekilde yapılan satış vaadi sözleşmesinde davacılar A. M., S., H. ve miras bırakanın eşi F.'nın dava konusu taşınmazda miras bırakan R.H.'ndan intikal eden paylarının tamamını davalı M.ya satmayı vaad ettikleri, davalı M.tarafından bu sözleşmeye istinaden açılan davanın kabul edilerek payların iptali ile M. adına kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 01.06.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacılar A., M., S. ve H.her ne kadar dava konusu taşınmazda miras bırakandan intikal eden paylarını kullanamadıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlarsa da, davacılar bu paylarının tamamına yönelik davalı m.ile 07.06.2001 tarihinde resmi şekilde satış vaadi sözleşmesi düzenledikleri, davacıların ecrimisil haklarını saklı tutmadıkları ve sözleşmeye istinaden payların davalı m.tarafından kullanıldığı sabit olduğuna göre bu davacılar yönünden intifadan men koşulunun oluştuğu söylenemeyeceğinden fuzuli şagilin taşınmazı kullanmasından dolayı malike ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilin de talep edilebilme imkanı yoktur. Bu nedenle davacılar A., M., S. ve H.önünden verilen karar doğrudur. Adı geçen davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne varki, davacılar h.h. 07.06.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesinde taraf bulunmayıp, anılan sözleşmede miras bırakanın eşi F.'nın taraf olduğu, bu nedenle sözü edilen sözleşmede miras bırakandan eşine intikal eden payların söz konusu olduğu, davalı m.tarafından açılan davada da bu davacılara miras bırakanın eşinden intikal gelen payların iptal edildiği, bunun dışında davacı h.h.'ye miras bırakandan doğrudan intikal eden paylar bulunduğu, söz konusu paylar üzerinde davacıların mülkiyet hakkına sahip olduğu gözetilmeksizin bu davacılar yönünden de davanın reddedilmiş olması doğru değildirHal böyle olunca, davacılar h.h.'nin, R. H.'ndan doğrudan intikal eden paylarına ilişkin ecrimisil talepleri bakımından bir değerlendirmek yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacılar h.h.'nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.