Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6929 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3676 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : EDİRNE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2012NUMARASI : 2012/289-2012/503Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamı, tanık beyanları ve toplanan delillere göre, mirasbırakan tarafından davalı R.ve Z.'e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen 105 ada 3, 172 ada 6 ve 172 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davacıların bu taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile asıl dava yönünden usul ve yasaya uygun hükmün oyçokluğu ile ONANMASINA,Davacıların birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, dava konusu 17 ada 55 parsel sayılı taşınmazın 17.03.1980 tarihinde miras bırakan tarafından davalı İ.'a satış suretiyle telik edilmiş ise de davalı İ.'ın 18.02.2011 havale tarihli beyanından da anlaşılacağı üzere taşınmaz davalıya gerçek bir satış sonucu değil sünnet hediyesi olarak karşılıksız verilmiştir.Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 0l.04.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Somut olayda miras bırakan taşınmazın dayanağını tapuda satış olarak göstermiş ise de bu husus mirasbırakanın gerçek iradesini yansıtmadığından, bağış sözleşmesi de şekle uygunn bulunmadığından taşınmazın miras bırakan tarafından davalı İ.'a muvazaalı şekilde temlik edildiği, İ.'ın taşımazı temlik ettiği kayınpederi K.'in de durumu bilen ya da bilmesi gereken kişi konumunda olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince birleşen dava yönünden oybirliği ile BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2013 tarihinde karar verildi.-KARŞI OY-Dosya içeriğinden miras bırakan A.'ın 06.11.2009 tarihinde vefatı ile davacı kızları G.ve A. ile davalılardan oğlu R.'nin mirasçı olarak kaldıkları tespit edilmiştir. Miras bırakan 14.2.1979 tarihinde 105 ada 3 parseli davalı R.ye, 19.9.2006 tarihinde ise 172 ada 6 ve 9 parselleri R.'nin eşi davalı Z.e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik etmiştir.Bir kimsenin anasına, babasına veya eşine ya da başka yakınlarına bakıp yardım etmesi ahlâki bir görevdir. Görevin sınırı aşıldığı yani bakıp gözeten için bu durum külfet teşkil ettiği zaman hizmetin karşılığında birşey istenmesi ya da taşınmazın temellük edilmesi hukuka uygun düşer. Öte yandan, bakıma muhtaç olunsa bile verilen şeyin geliri ile yapılan hizmet arasında adil bir orantı bulunmalıdır. Çünkü malını veren kişi onun geliri ile zaten bakma görevini davalı tarafa veya üçüncü kişiye yaptırabilir ise bu durumda taşınmazın nakline yol açacak şekilde bir işleme başvurulması gerçek anlamı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi olmayıp gizli bağıştır.Toplanan delillerden, miras bırakanın ölmeden birkaç ay öncesine kadar kendi fizyolojik ihtiyaçlarını ve kişisel bakımını karşılayabildiği, özel bir bakıma ihtiyacı olmadığı anlaşıldığından, davalı oğlu ve gelininin miras bırakan ile evde ve hastanede ilgilenmeleri evlatlık vazifesi olarak değerlendirilip, davalılar için külfet teşkil etmediği kanaatine varılmıştır. Miras bırakan 3 adet taşınmazı temlik ederek makul karşılanabilecek sınırı aşmıştır. Miras bırakanın, bu davaya konu taşınmazlar dışında birçok taşınmazlarını da oğlu R.ve ailesine temlik ettiğinden dolayı davacılar tarafından açılan 2012/290 esas sayılı tenkis davası da derdesttir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde miras bırakanın aslında bağışladığı taşınmazlarını davacı kızlarından mal kaçırmak amacıyla görünüşte ölünceye kadar bakma akdi düzenlemek suretiyle devrettiği yani muvazaalı olduğu kanaatine varılmakla asıl dava bakımından da mahkemece kabul kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesi bozmayı gerektirdiğinden sayın çoğunluğun asıl dava bakımından onama görüşüne iştirak etmiyorum. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Şikayet reddedilse de icra mahkemesinin tedbir kararı HMK 397/2 maddesi gereğince aksi belirtilmediği sürece karar kesinleşene kadar devam eder. Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davanın sonuç bölümünün kısmi dava niteliğinde olması Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.06.2016 gün ve 2011/680 E., 2012/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 gü Avukatlık hizmeti-Kamu görevi-Görevi kötüye kullanma-Nitelikli zimmet-Zincirleme suç Tebliğname No : KD - 2011/271434Görevi kötüye kullanma suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/03/2011 gün ve 2010/126 Esas, 2011/84 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizi Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?