Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6929 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 5333 - Esas Yıl 2003
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaşı bulunduğu 5391 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu bağımsız bölüme, davalılar tarafından elatıldığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı Yusuf, çekişmeli yerin dava dışı arsa sahipleriyle aralarında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine ait olduğunu, diğer davalılar Nihat ve İsmail kiracı olduklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Davalı Salim ise duruşmalara gelmemiştir.Mahkemece, çekişmeli yerin bulunduğu binanın ruhsatsız yapıldığı gerekçesiyle 4.075.128.000 lira ecrimisilin davalı Yusuf'dan tahsiline, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ve davalılardan Yusuf vekili tarafından süresinde, duruşma istemli temyiz edilmekle, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, paylı mülkiyet üzere olan taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece ecrimisil isteğinin kabulüne, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 5391 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kaçak olarak inşa edilen binadaki çekişme konusu bağımsız bölümlerin davacıya satış yoluyla devredildiği; bu yere davalı olup yine paydaş bulunan yüklenicinin diğer davalılara kiraya vermek suretiyle elattığı sabittir. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu kabul gereği bilirkişilerce belirlenen ecrimisile hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalılardan Yusuf'un, temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının temyizine gelince;Tarafların taşınmazda paydaş bulundukları, payları karşılığı mülkiyet hakkına sahip oldukları tartışmasızdır. Yapının imara aykırı ve kaçak olarak yapılmış olması taşınmazdaki mülkiyet haklarının kullanılmasına engel teşkil etmez. Yapının imar aykırılığı idareyi ve idari yaptırımı gerekli kılar.Hal böyle olunca, Medeni Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri ve yapı hakkında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak, elatmanın önlenmesi istekli çekişmeye de çözüm getirilmesi gerekirken, hükümde yazılı gerekçelerle bu isteğin reddedilmiş olması yerinde değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 275.000.000 lira duruşma avukatlık parasının diğer temyiz eden ile edilenlerden alınmasına, 10.6.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.