Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 692 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11947 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : SİNOP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2012NUMARASI : 2011/267-2012/370Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil veya tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, tazminat isteği bakımından kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, davalı N..’ye yönelik tazminat isteği yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki (U) Blok, 1 nolu dubleks villanın davacı adına kayıtlı iken 01.07.2010 tarihli akitle, vekili davalı N.. tarafından davalı B.Y..’e, ondan da 01.11.2010 tarihli akitle dava dışı N. T..ve N.B..a ½’şer paylı olarak satış suretiyle temlik edildiği, Erfelek Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.05.2011 tarih, 2011/3 esas, 2011/79 karar sayılı ilamı ile, davacı K. K..’nın hükümlülüğü nedeniyle vesayet altına alınarak yeğeni A. M..’nin vasi olarak atandığı, eldeki davanın 04.05.2011 tarihinde iptal ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğiyle açıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, tapu kaydının iptali ve tescil istekli davaların tapu kayıt maliki aleyhine açılacağında kuşku yoktur.Somut olayda, dava konusu 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki (U) Blok, 1 nolu dubleks villanın dava tarihi itibariyle kayıt maliki dava dışı kişiler olup, davalı B..’ın yukarıda açıklandığı şekilde sicil kaydı ile bir ilgisi yoktur. O halde, davalı B.. aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddi bu nedenle doğrudur.Ancak, davada terditli olarak tazminat isteği de olup, mahkemece davalı N. bakımından tazminat hüküm altına alınmışsa da, bu istek bakımından mahkemece, yapılan araştırma ve incelemenin karar vermeye yeterli olduğu söylenemez.Şöyle ki, dava konusu edilen 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki (U) Blok 1 nolu dubleks mesken olduğu halde mahkemece, davalı Bayram’a ait aynı sitedeki başka bir bloktaki taşınmazda keşif yapılmış, dolayısıyla çekişmeli yerin niteliği mahallinde belirlenmemiş, bu yönü ile taşınmazın gerçek değeri tespit edilmemiştir.Öte yandan; vekil davalı N.., dava konusu taşınmazı 65.000,00 TL karşılığı temlik ettiği ve bu bedeli çeşitli vesilelerle davacı yararına harcayıp bir kısmını da davacıya verdiği yönündeki savunma da bulunmuş olup, savunma da sözü geçen ödeme miktarları gözetildiğinde, HMK.nun 200 (1086 sayılı HUMK.nun 288) maddesi gereğince senetle ispatı gereken hususlardır.Hal böyle olunca; mahkemece dava konusu edilen taşınmazda keşif yapılarak gerçek değerin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, ondan sonra sav ve savunma doğrultusunda delillerin değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.