Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6916 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18287 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrisimil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 5 ve 33 parsel sayılı fındıklık, ahşap ev ve çay bahçesi vasfındaki taşınmazlarını kardeşi olan davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın uzun yıllardır kullandığını ve haksız kazanç sağladığını, yapılan sözlü uyarılara rağmen davalının haksız el atmasını sürdürdüğünü ileri sürerek davalının çekişmeli taşınmazlardaki payına yönelik el atmasının önlenmesini ve müdahale tarihinden itibaren şimdilik 5.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, iddianın yersiz olduğunu, çekişmeli taşınmazların davacı ve dava dışı bir kardeşi ile birlikte el birliği mülkiyet üzere kayıtlı olduğunu, davacının sürekli yurt dışında olması nedeniyle taşınmazları kullanma isteğini kendisine iletmediğini, kullanmak istemesi durumunda bir itirazının olmadığını, ecrimisil isteğinin hangi tarihten itibaren istendiğinin anlaşılamadığını, çekişmeli taşınmazları sürekli kullandığını ve masraflarının da kendisi tarafından karşılandığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin kabulü ile istenilen 5.000,00 TL'nin dönem sonu işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı HMK'nın 120 (1086 sayılı HUMK'un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi isteği yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Öte yandan, el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için intifadan men şartına gerek yoktur. Taraflar paydaş olduklarına göre bir paydaş her zaman diğer paydaştan payı oranında el atmanın önlenmesini isteme hakkına sahiptir. Ayrıca, ecrimisil yönünden davacı, dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açtığını bildirmiş, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu uyarınca her iki taşınmaz için davacı payına düşen ecrimisil miktarının toplam 5.821,07 TL olacağı tespit edilmiş, ancak bilirkişi raporu davacı tarafa tebliğ edilmemiş olup, ecrimisil miktarı yönünden davacı tarafa harç ikmali yapma imkanı tanınmamıştır. Hâl böyle olunca; öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek el atmanın önlenmesi yönünden davanın kabul edilmesi, ecrimisil yönünden ise bilirkişi raporunun davacı tarafa tebliği ile rapora karşı beyanının alınması, talebi halinde eksik harcın ikmal ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.