Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6914 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18518 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısman reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, kayden paydaşı oldukları 173 ve 174 parsel sayılı taşınmazlara davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın müdahale ettiğini ileri sürerek davalının çekişmeli taşınmazlardaki paylarına yönelik el atmasının önlenmesini ve 2011 yılı için 2.000,00 TL, 2012 yılı için 2.000,00 TL ve 2013 yılı için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, davacı ...'ın çekişmeli taşınmazlarda paydaş olmadığı gerekçesiyle davasının reddine, diğer davacıların davasının kabulü ile davalının çekişme konusu 174 parsel sayılı taşınmaza el atmasının önlenmesine ve toplam 52.442,65 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 297. maddesinde hükmün kapsamı açıkça belirtilmiştir. HMK'nun 297/1-c fıkrasında (HUMK'un 388/3), hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise (HUMK'un 388/son) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.Bu durumda; dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; dava dilekçesinde 173 sayılı parsel yönünden de el atmanın önlenmesi istenildiği, bu nedenle adı geçen parsele ilişkin el atmanın önlenmesi isteği bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek HMK'nin 297. maddesine aykırı biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.