Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6913 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18519 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 1327 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'in haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığını, çoğunluk payın kendi adına olduğunu ileri sürerek davalının çekişmeli taşınmaza el atmasının önlenmesini istemiş, 25/01/2013 tarihli dilekçesi ile davalı ...'in annesi olan paydaş ...'nün davaya dahil edilmesini istemiştir. Davalı ..., iddianın yersiz olduğunu, çekişme konusu 1327 parsel sayılı taşınmazı ½ pay maliki olan annesi ...'nün kullandığını, öncelikle davanın husumet yokluğundan reddini, aksi takdirde esastan reddini savunmuştur. Dahili davalı ..., yargılama sırasında çekişme konusu 1327 parsel sayılı taşınmazın kardeşleri ile aralarında yaptıkları taksim uyarınca kendisine verildiğini, paydaşı olduğu taşınmazı işlediğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının çekişmesiz olarak kullandığı alan bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1327 sayılı parselde davacı ...'in ¼ , davaya dahil edilen ...'nün 2/4 ve dava dışı kişilerin ¼ oranında paylı mülkiyet üzere malik oldukları, davalı ...'in ise payının bulunmadığı, ayrıca dinlenen taraf tanıkları uyarınca çekişme konusu taşınmazın yaklaşık olarak yarısını önceden beri davalı ...'in kullandığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde; malikin, malını haksız elinde bulunduran kişiye karşı her türlü haksız el atmanın önlenmesini dava edebileceği belirtilmiştir. Somut olayda; davalı ...'in davacı taşınmazının bir kısmına kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın el attığı saptanarak davalı ...'in haksız el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, diğer davalı ...'nün dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmemiş olması, dosya kapsamında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması ve 6100 sayılı HMK'da dahili davalı müessesesinin de söz konusu olmaması nedenleriyle, ... adına usulüne uygun olarak açılan bir davadan bahsedilemez.Hâl böyle olunca; davalı ...'in çekişme konusu 1327 sayılı parsele yönelik el atmasının önlenmesine, diğer davalı ... hakkında açılan davanın ise usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.