MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/11/2004NUMARASI : 2004/434-298Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden paydaşı bulundukları .. ada ... parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini, sözlü uyarılarına hakaret ve sövme ile karşılık veren davalıların kişilik haklarına saldırdıklarını ileri sürüp elatmanın önlenmesine, yapıların yıkımına,6.400.000.000.TL ecrimisilin ve 4.000.000.000.TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, dava konusu taşınmaza müdahalenin imar uygulaması sonucu meydana geldiğini, manevi tazminata konu olay hakkında ceza mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettikleri, tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğu, ceza yargılamasında davalıların beraat ettikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere davacılara, komşu..parsel sayılı taşınmazın ise irsen davalılara ait bulunduğu, davalıların .. parsele yapmış oldukları binanın ..parsele taşkın olduğu, böylece davalıların haklı ve geçerli nedenleri bulunmaksızın yapılaşmak suretiyle .. parsele elattıkları anlaşılmaktadır.Mahkemece, taşkın yapının imar şuyulandırması sonucu oluştuğu benimsenmek suretiyle, isteklerden elatmanın önlenmesi ve yıkım bakımından kaim bedel ödenmek suretiyle kabulüne, diğer istekler yönünden reddine karar verilmiştir.Gerçekten de, elatma olgusu haksız bir fiil (eylem) niteliğini taşımakta olup, bundan kaynaklanan bir tazminat istenilmemiş, elatma olgusu sebebiyle aralarında çıkan tartışma sırasında kullanılan sözcükler nedeniyle manevi tazminat istenilmişse de, iddia edilen bu hususların gerçekleşmediği ve kanıtlanamadığı ceza davası sonucunda verilen karar ile, sabit olduğu gözetilerek manevi tazminat isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen 26.3.2007 tarihli Tapu Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısında, çekişmeli taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulmadığı bildirilmiştir. O halde, taşkınlığın imar uygulaması sonucu meydana geldiğinin mahkemece kabulünde isabet yoktur. Bu duruma göre, 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesinde öngörülen kaim bedel karşılığı bu yöndeki isteklerin kabulüne karar verilmiş olmasının da isabetli olduğu söylenemez.Öte yandan; sicil kaydında 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi şerhinin varlığı mutasavver imar uygulamasının düşünüldüğünü göstermekte olup, taşınmazın uygulamalı olarak imara tabi tutulduğu anlamına gelmez.Hal böyle olunca, belirlenecek ecrimisile ve mutlak olarak (kaim bedel ödenmeksizin) elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.