MAHKEMESİ : KÖRFEZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2009/771-2012/791Taraflar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi,ecrimisil ile tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar ve birleşen dosya davacısı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.04.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A.E.ile temyiz edilen vekili Avukat A.G. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Davaya konu 248 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı (birleşen dosya davacısı) A. E.tarafından davacı (birleşen dosya davalısı) T.. Ç..'a 11.11.2005 tarihinde satış yoluyla devredildiği kayden sabittir.Davalı (birleşen dosya davacısı) A. davaya konu taşınmazın satışının bankadan kredi alınması amacıyla yapıldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiyle birleştirilen davayı açmıştır.Mahkemece, birleşen davada iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar. İnanç sözleşmelerinin tarafları arasında, onların gerçek iradelerini ve akitten amaçladıklarını yansıtması bakımından geçerli olup; taraflarına Borçlar Kanunu çerçevesinde nisbi haklarını talep etme olanağını verir.Bu tür uyuşmazlıklar, 5.2.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtahadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir.Gerçekten de, birleşen dava dosyasında ileri sürülen iddianın içeriği itibariyle, taraflar arasındaki ilişkinin inançlı işlemden kaynaklandığı ve bu ilişkinin 5.2.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında yazılı delille kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, birleşen davanın 05.05.2010 tarihinde, 1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte bulunduğu dönemde açıldığı ve dava dilekçesinin deliller kısmında davacının “diğer yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayandığı açıktır. Hâl böyle olunca, iptal tescil davacısının yemin deliline başvurup vurmayacağı hususunun hatırlatılması, başvurması halinde usûli işlemlerin tamamlanması, sonucuna göre iptal-tescil isteği bakımından bir hüküm kurulması, taraflar arasındaki mülkiyet uyuşmazlığı çözüldükten sonra da asıl davadaki elatmanın önlenmesi isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalılar ve davalı-birleşen dosya davacısı A.E.bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.