Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6868 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6736 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DÖRTYOL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/05/2013NUMARASI : 2009/585-2013/466Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal ve tescil-elatmanın önlenmesi davası sonunda yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vasisi tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava, elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.Davacı, 170 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 46/320 payının sahte işlemler ile davalı Yaşar'ın murisi olan Osman Aykaç adına tescil edildiğini, Tapu Müdürlüğüne gitmediğini, satış senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada, çekişmeli taşınmazın davalı Hayri tarafından kullanıldığını bildirip elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 14.02.2013 tarihli celsede işlemden kaldırılan dosyanın 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davanın 05.10.2009 tarihinde açıldığı, davacının yargılama sırasında 12.04.2012 tarihinde kısıtlanarak kendisine Recep 'ün vasi tayin edildiği, 14.02.2013 tarihli oturum gün ve saatinin davacı vasisine bildirilmesi için tebligat çıkarıldığı, ancak tebligata 'gelmediği takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı' hususu şerh verilmediği gibi, tebligatın aynı konutta yaşamadıkları halde vasinin yengesi Adalet imzasına tebliğ edildiği, 14.02.2013 tarihli celsede davacı vasisi duruşmaya katılmadığından dosyanın işlemden kaldırıldığı, Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.07.2013 tarih, 2013/331 E-486 K sayılı kararı ile Recep 'ün vasilik görevinin kaldırılarak davacıya T.. T..'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak davacı kısıtlandıktan sonra davanın sürdürülmesinin vasi veya vekil kıldığı avukatı huzuru ile gerçekleştirileceği tartışmasızdır.Oysa, vasi 14/02/2013 tarihindeki oturuma usulüne uygun tebligat yapılmadığı için iştirak edememiş, dosya işlemden kaldırılmış, 20/05/2013 tarihinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK.'nun 147/2 ve 150. madde hükümleri gözetilmek suretiyle davacı vasisine duruşma gün ve saatinin usulüne uygun şekilde bildirilmesi, usulüne uygun tebligata rağmen dava takipsiz bırakıldığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılması, aksi halde işin esasının incelenmesi gerekirken, sözü edilen usulü eksiklikler yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacı vasisinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.