Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve önalım isteklerine ilişkindir. Davacı; İstanbul'da ikamet ettiğini, kayden malik olduğu dava dışı 5 parça taşınmazını satıp elde ettiği gelirlerle paylı mülkiyet üzere malik olduğu 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki kardeşlerine ait payları satın alması için davalı İzzet'e iki ayrı vekalet verdiğini, ancak verilen vekaletnamelerin davalılar İzzet ve M. F.tarafından el ve işbirliği içinde kötüye kullanılmak suretiyle 5 parça taşınmazının satıldığı halde kendisine ödeme yapılmadığı gibi sadece bir paydaşın payının satın alındığını, 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki kardeşlerine ait payların İzzet adına satın alınıp diğer davalı M.F. devir işlemi gerçekleştirildiğini, yine paydaşlardan Ayşe'nin payının da vekil sıfatıyla İzzet tarafından M.F. adına satın alındığını, paydaşlardan E. K. evlatlığı olan Ayşe'nin evlatlık ilişkisinin yasal olmadığını, bu sebeple M.F.yaptığı pay satışından kaynaklı şufa hakkının bulunduğunu ileri sürerek vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaalı temlikler sebebiyle tapu iptali tescil ile şufa (önalım) isteklerinde bulunmuştur. Mahkemece; davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, temliklerin muvazaalı yapıldığı ve A.. K..'ın evlatlık ilişkisinin yasal olmadığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığı, şufa (önalım) hakkının da yasal süresinde ileri sürülmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; Çivril ilçesi Çarşı Mahallesinde bulunan 260m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazın 1984 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında davacının babası A. M.K.davalılardan M.. C..'nun annesi L.C. S. kızı A.. K.. (Timuçin) ve dava dışı kişiler adlarına tesbit ve tescil edildiği, A. M.K. 10.03.1986 tarihinde ölümüyle taşınmazdaki payının irsen intikal yoluyla davacı Esin, annesi Hafize, kardeşleri M.A. C. C. Ö. G. (G.) ve S.geçtiği, taşınmazdaki paydaşlardan L. C. ölümüyle payının irsen intikal yoluyla çocukları M.. C.., R.K.ve M.. S..'a geçtiği, davalılardan İ.ilçede harita mühendisi olarak görev yaptığı, görevi gereği ilçede tanınan ve bilinen bir kişi olduğu, İ.Bakırköy 1. Noterliğinde düzenlenen 17.06.2004 tarihli vekalete istaneden davacı E. ait dava dışı .. ada .ve . parselleri 22.06.2004 tarihinde vekil sıfatıyla dava dışı A. G. P. sattığı, yine davalı İ. İstanbul 11. Noterliğince düzenlenen 13.08.2004 tarihli vekaletnameye istinaden davacı Esin' e ait dava dışı . ada . . ve 9 parselleri 17.08.2004 tarihinde vekil Sıfatıyla dava dışı kişilere satış yoluyla temlik ettiği, davacı Esin'in İstanbul 14. Noterliğince düzenlenen 16.01.2006 tarihli vekaletnameyle çekişme konusu . ada . parsel sayılı taşınmazdaki paydaşlardan dilediği zaman dilediği bedel ve koşullarda adına taşınmaz satın alma yönünde İzzet'i vekil tayin ettiği, İzzet'in anılan vekaleti kullanarak çekişmeli taşınmazdaki Ş.E. ait 27/576 payı 18.01.2006 tarihinde Esin adına satın aldığı, paydaşlardan davacının kardeşleri olan Ö. A. ve S. K.Ç. Noterliğinde düzenlenen 10.07.2008, C. Üş. Aydın 3. Noterliğinde düzenlenen 12.08.2008, A. K. Ç. Noterliğinde düzenlenen 14.08.2008, G.(G.) Köse'nin Çivril Noterliğinde düzenlenen 22.08.2008 tarihli vekaletnamelerle çekişmeli taşınmazdaki paylarını dilediği bedelle dilediği kişiye satış yönünde davalı İ. işyerinde çalışan F. E. vekil tayin ettikleri anlaşılmaktadır. F. E. anılan vekaletnameleri kullanarak A. ve G. paylarını 06.10.2008 tarihinde 10.000TL'şer bedelle, C. Ö. ve S. paylarını ise 21.11.2008 tarihinde 11.000TL'şer bedelle İzzet'e sattığı, davalı İzzet'in Bakırköy 30.Noterliğinde düzenlenen 30.10.2008 tarihli vekaletnameyi kullanarak çekişmeli taşınmazdaki paydaşlardan A. K. (Timuçin'in) 192/ 576 payını 07.11.2008 tarihinde M. F. adına vekil sıfatıyla satın aldığı, davacının kardeşlerinden C. payını 27.10.1999 tarihinde dava dışı G. A. sattığı, davacının annesi H. payını 14.07.1987 tarihinde, davacının kardeşi M. payını ise 11.08.1997 tarihinde davacı Esin'e sattıkları, İzzet'in, davacının kardeşlerinden A.C.Ö. S. ve G. ait toplam 135/576 payı 53.000 TL bedelle satın aldığı, görülmektedir. İzzet'in TMK'nin 733/3 maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazdan pay satın aldığını davacı Esin dışındaki paydaşlara (M.F. R. C.ve M.. S..'a) Çivril Noterliğinden keşide edilen 08.10.2008 tarihli ihtarnameyle bildirdiği, M. F. 22.12.2008 tarihinde İzzet aleyhine şufa davası açtığı, İzzet'in satın aldığı tüm payları 02.11.2009 tarihinde 41.000 TL. bedelle davalı M. F. C. sattığı, bunun üzerine M. F. 23.12.2009 tarihli oturumda şufa davasından feragat ettiği ve Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/576E-2009/535K sayılı ilamıyla şufa davasının feragat yönünden reddine karar verildiği, temyiz edilmeden 12.04.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Çekişmeli arsanın 2008 yılındaki gerçek değerinin 38.540TL, 2009 yılındaki gerçek değerinin ise 41.222TL olduğu, M.. C..'nun, ...ada ...parseldeki paydaşlardan Ö.C.S.G. ve A.paylarını İzzet'e sattıklarını Kocaeli Noterliğinde keşide edilen 08.05.2009 tarihli ihtarnameyle davacı Esin'e 18.05.2009 tarihinde bildirdiği, eldeki temyize konu davanın ise öğrenmeden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre geçirilerek 10.03.2010 tarihinde açıldığı, davacının ön alım hakkını yasal süre içinde kullanmadığı, çekişmeli taşınmazın halen davacı E.. K.., davalı M.. C.., dava dışı M.. S.. adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, M. F.tarafından Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinde 2009/1091 esas sayılı dosyada çekişmeli taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı ve derdest olduğu tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazdaki paydaşlardan A. evlatlık ilişkisinin yasal olmadığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığından A.tarafından M.. C..'ya 07.11.2008 tarihinde satılan 192/576 paya ilişkin şufa isteğinin reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı Esin tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla İzzet hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve Çivril Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/1267 sayılı hazırlık dosyasında atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş ise de anılan karar TBK'nin 74. maddesi gereğince hukuk mahkemelerini bağlamaz. İlçede harita mühendisi olarak görev yapan İzzet'in, davacının çekişmeli taşınmazdaki payları satın almak istediğini bildiği ve bu yönde kendisine vekaletler verildiği halde davacının kardeşlerinin paylarını kendi adına satın alması, TMK'nin 733/3 maddesiyle satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirildiği halde İzzet'in taşınmazdan pay satın aldığını taşınmazda paydaş olan davacıya bildirmeyip, davacı dışındaki diğer tüm paydaşlara ihtarname ile bildirerek M.F.şufa davası açmasına olanak sağlaması, davacının kardeşleri olan Ö., S. G., A. ve C.çekişmeli taşınmazdaki paylarını 4.500TL'şer bedelle İzzet'e sattıkları tanık anlatımlarıyla belirlendiği halde resmi akitler sırasında A. ve G.ait payların her birinin satış bedeli olarak 10.000TL, C.S.ve Ö. ait payların her birinin satış bedelinin 11.000 TL olarak gösterilmesi, İzzet'in toplam 22.500TL ödeme yaparak kendi adına satın aldığı payları bu kez 53.000TL satış bedeli göstererek M. F. satması, yine davacının verdiği vekaletlerden sonraki tarihte E.yakın akrabası olduğu anlaşılan M.. C.. tarafından verilen 30.10.2008 tarihli vekaleti kullanarak paydaşlardan A.. K..'ın (Timuçin'in) payını M.F.adına satın alması ve İzzet'in vekil sıfatıyla davacının kayden malik olduğu dava dışı 5 parça taşınmazını dava dışı kişilere satmakla birlikte satış bedelini davacıya ödediğine dair delil ve belge sunmaması karşısında İzzet'in vekalet görevini kötüye kullandığı, M.F. de davacının yakın akrabası olduğundan durumu bilen ve bilebilecek konumda bulunduğu, TMK'nin 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, M. F. ile İzzet'in el ve iş birliği içinde hareket ederek davacının kardeşleri olan A.C.Ö.S.ve G.paylarını adlarına tescil ettirdikleri anlaşıldığından, halen M.F. adına kayıtlı olan anılan paylara yönelik iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenden ötürü kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.