MAHKEMESİ : ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2011/584-2013/73Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi H.Fatih'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisilisteklerine ilişkindir.Davacı mülkiyeti idareye ait 3 parsel sayılı taşınmaza davalının muz bahçesi olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davada yıkım isteği de olduğuna göre, taşınmazdaki çekişmeli bölümü davalı ile birlikte muz bahçesi haline getiren Ahmet 'in de davada yer almasının sağlanmasından sonra, yıkım konusunda karar verilmesi, ayrıca elatmanın önlenmesi isteğinin de reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda yıkım isteği tefrik edilerek Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/591 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil bakımından verilen karar kesinleştiğinden ayrıca hüküm verilmesine yer olmadığını karar verilmiştir.Ne var ki, davacı Vakıflar İdaresi vekili tarafından davada ileri sürülen istekler konusunda açıklama içeren 26.06.2014 havale tarihli dilekçe ekinde; çekişme konusu taşınmaz ile ilgili olarak düzenlendiği belirtilen 13.06.2013 tarihli tutanak başlıklı belge ile Vakıflar İdaresi Antalya Bölge Müdürlüğünün 22.05.2013 tarihli yazısı ve 51 sayılı Komisyon kararı ibraz edilmiş olup, sözü edilen tutanak içeriğinden taşınmaza vaki müdahalenin sona erdiği izlenimi uyanmıaktadır.Öte yandan, Daire bozma ilamında çekişmeli taşınmaz üzerindeki muz bahçesinin davalı ile birlikte dava dışı Ahmet Sezer tarafından oluşturulduğu belirtilip, adı geçenin de davada yer alması sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğine işaret edildiği hâlde, mahkemece yıkım isteği tefrik edilerek 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/591 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilme kararı verilmiştir.Bilindiği gibi, 9.5.1960 gün 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozmada açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usûlü kazanılmış hak" olarak adlandırılır.Mahkemece bozmaya uyulduğu hâlde gereği yerine getirilmemiştir.Hâl böyle olunca, davacı Vakıflar İdaresi vekilinin temyiz dilekçesi ekinde ibraz edilen tutanak ve belgelerin değerlendirilmesi, müdahalenin sona ermediğinin tespiti halinde ise Daire bozma ilamında değinildiği şekilde işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yıkım isteği tefrik edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.