Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6840 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4480 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ : ENEZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2007NUMARASI : 2007/27-2007/49Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kök muris M. oğlu Ş.N.’ın 2003 yılında vefat ettiğini, kendilerinin de kök murisin oğlu olan 2002 yılında v.eden Ş.’ın mirasçıları olduklarını, kök murisin 84 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı oğlu O.’a temlik ettiğini ileri sürerek, kök murise ait 1/4 hissedeki 1/2’lik payın iptali ile mirasçılar adına tesciline olmazsa tenkise karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır.Davalı, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece iştirakin sağlanması gerektiği belirtilerek bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü -KARAR-Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal,tescil olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 54 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti öncesinde muris M.Ş.tarafından 1/4 payının 14.11.1990 tarihli akitle davalı O. N.'a temlik edildiği ve taşınmazın kadastro tespitinde 2/4 payının muristen gelen payla birlikte davalı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacılar,muris tarafından davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece,toplanan deliller,dinlenen tanık beyanları ve yapılan keşif sonucunda davalıya yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki, dosya içerisinde bulunan nüfus aile kayıt tablosuna göre davacıların babası ve diğer davacı M.'in eşi olan Ş.Ş. N.ın kök muris M.. Ş.dan önce öldüğü anlaşılmaktadır.Bu durumda davacılardan M.'in kök muris Ş.'ın mirasçısı olmasına yasal olanak yoktur.Ayrıca, kök murisin niza konusu 84 ada 7 parseldeki mevcut olan 1/4 payı davalı O.'a tapuda devredilmiş olup,bu pay üzerinden davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken kadastro tespitinde davalı adına tespit gören diğer 1/4 payla birlikte 2/4 pay üzerinden iptal ve tescile karar verilerek temlike konu olmayan payından hüküm kapsamına alınmış olması doğru değildir.Hal böyle olunca,kök muris M.oğlu Ş. N.'ın mirasçılık belgesinin dosya içerisine alınması ve temlike konu 1/4 pay üzerinden veraset belgesindeki paylara göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 2.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.