MAHKEMESİ: SUNGURLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2008NUMARASI: 2007/413-2008/103 Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki olduğu çekişmeli 7 parça taşınmazının,davalı tarafından ekip dikmesine engel olunmak suretiyle kullandırılmadığını ileri sürüp,el atmanın önlenmesini istemiştir.Davalı,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,davalının müdahalesi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazların davacı adına tapuda kayıtlı olduğu,davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacı,çekişmeli taşınmazların davalı tarafından kullandırılmadığını,ekilip dikilmesine engel olunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Ne var ki, mahkemece hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapıldığı söylenemez.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza el atmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık söıleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum göz önünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem partada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca,yukanda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurularak, araştırma yapılması,taraf delillerini toplanması ve özellikle davalının 6.12.2007 günlü celsedeki beyanı da irdelenerek davalının müdahale eyleminin olup olmadığı belirlenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken,noksan soruşturma ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazlan yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,2.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.