Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6801 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17062 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı dava dilekçesinde; 03.08.1998 tarihli ve 1.400,00 TL bedelli harici satış sözleşmesi ile davalıdan çekişmeli 201 ada 57 parselki 29 nolu bağımsız bölümü satın alıp kullanmaya başladığını 07.01.2010 tarihli ihtarname ile taşınmazın dava dışı 3. kişiye satıldığını öğrendiğini; satın alanın ihtarı üzerine taşınmazı 2010 yılında tahliye etmek zorunda kaldığını, bu durumda ödediği satış parasının denkleştirici adalet kuralı gereği tarafına iade edilmesi gerektiğini belirterek; 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı davacıya 3.000,00 TL'ye sattığını, davacının yalnızca 1.000,00 TL ödeme yaptığını; bakiye satış parasının ödenmemesi üzerine 2009 yılı Aralık ayında taşınmazı dava dışı 3. kişiye sattığını, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını savunmuş, karşı dava dilekçesinde ise; davacının 1998 ile 2010 yılları arasında dava konusu taşınmazda oturduğunu, yakıt giderlerini ödemediğini, site yönetiminin haciz tehdidi nedeniyle davacıya ait yakıt giderlerini ödemek zorunda kaldığını belirterek; ödediği 7.245,00 TL'nin 10.10.2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsilini talep etmiş, davalı ek dilekçesi ile davacının dava konusu taşınmazda haksız olarak oturduğunu belirterek 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 10.000,00 TL'nin davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece; asıl davanın kabulü; karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 3.Hukuk Dairesi tarafından "...davacının tüm temyiz itirazları reddine... davalının temyiz itirazlarına gelince... mahkemece yapılması gereken iş, uzman bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor almak suretiyle; davacının 1998 yılında davalıya ödediği 1.000,00 TL'nin çeşitli ekonomik etkenlere göre (enflasyon, tüfe, altın ve döviz kurlarındaki artışlar vs) dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünü hesaplatmak; bu yolla belirlenecek miktara istemle bağlı kalarak hükmetmek olmalıdır, Mahkemece; tarafların her bir talebi ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken; davalının (karşı davacının) ecrimisil talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus da ayrıca bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemece asıl davanın kabulüne; karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davalı vekilinin açtığı karşı davada ecrimisil isteğinde bulunduğu ve hükmüne uyulan bozma ilamında ecrimisil isteği yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği vurgulandığı halde mahkemece bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Hâl böyle olunca; davalı ...'nin davacı ... hakkındaki ecrimisil isteği yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.