Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6797 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4226 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/12/2006NUMARASI: 2006/58-461Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, mirasbırakanları N...R.. adına kayıtl.. ada .. parsel sayılı taşınmazda yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahibine bırakılan ve murisleri adına tapuya tescil edilen ..no’lu bağımsız bölümün davalı tarafından yükleniciden haricen satın aldığı iddiasına dayanarak işgal edildiğini, davalı M...’in kendi mirasbırakanları aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir. Davalı, arsa sahibi N..ile yüklenici İrfan arasındaki sözleşmeye göre yükleniciye isabet eden dava konusu bağımsız bölümü satış bedelinin tamamını peşin ödeyerek yükleniciden satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, inşaatın yarım bırakılması nedeni ile yükleniciden daire satın alan kişilerin bir araya gelerek inşaatı tamamladıklarını, karşı davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürüp asıl davanın reddini savunarak 50.000 YTL. daire bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalılardan tahsilini istemiştir.Birleşen dosyada tazminat talebinin reddine, ana dosyada elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “ taraf teşkili sağlanmaksızın yargılama yapılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, birleşen davada giderlerle ilgili sorumluluğun karşı davalılarla ilgisinin olmayacağı, davacıların tapu kaydına dayanarak açtıkları el atmanın önlenmesi davasında davalının çekişmeli daireyi kullanmasının haksız olduğu gerekçeleri ile karşı davacı Mehmet Yıldırım’ın tazminat talebinin reddine, davacı tarafın açmış olduğu el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı M.. Y..vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.6.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat E... ile temyiz edilen vekili T..Renkliyüz vs.Avukat B.. A.. geldiler davetiye tebliğe rağmen diğer temyiz edilenler ve vekili avukat gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ecrimisil, birleşen dava, haksız zenginleşmeden kaynaklanan tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; kayden davacıların miras bırakanı N....ait ..parsel sayılı taşınmaz üzerine birleşen davanın davalısı yüklenici İrfan ile arsa maliki arasında düzenlenen 19.1.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici tarafından bina yapılmaya başlandığı, daha sonra ise edimini tamamladığı, ancak yüklenici İ..'ın arsa maliki N...a aidiyetikabul edilen çekişme konusu .. nolu bağımsız bölümü 13.5.1996 tarihinde M..'e satış vaadi sözleşmesi ile temlik ettiği, bunun yanında başka kimselere de kat irtifakı kurulan bağımsız bölümleri satmış olduğu, bu şekilde yükleniciden edinenlerin anlaşarak inşaat yarım bırakan yüklenicinin halefi sıfatıyla binayı tamamladıkları ve davalının da tamamlanan binadaki çekişmeli ..nolu bağımsız bölümü kullandığı, ancak davalının bu bağımsız bölümle ilgili arsa payı oranında açmış olduğu iptal ve tescil davasının ada 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/486 Esas 2003/399 Karar sayılı kararı ile reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgular karşısında davalı M.. dava konusu bağımsız bölümde mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı açıktır.Ancak, davalı M..in yüklenicinin halefi sıfatıyla yarım bırakılan binanın tamamlanmasında katkısının bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.Kaldıki bu hususta taraflar arasında bir çekişmede bulunmamaktadır.O halde birleşen davanın davacısı M...'in iddiası dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, binanın yapımından kaynaklanan yaptığı masraf yönünden arsa malikine karşı kişisel hak sahibi olacağı tartışmasızdır.Öyle ise, tespit edilecek kişisel haktan kaynaklanan M..in alacağı kendisine ödemediği sürece taşınmazı kullanmaktan alıkonulamayacağı, diğer bir deyişle "şeyi teslim etmekten kaçınacağı" kuşkusuzdur.Buna göre davalının çekişmeli bölümü kullanmasının haksızlığından sözedilemez.Esasen, birleşen davanın davacısı arsa malikinin sebepsiz zenginleştiğinden bahisle tazminat istemiştir.Gerçekten de taşınmazın tamamlanmasından adı geçen kişinin katkısının bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.Bu duruma göre, anılan çekişmeli bölümünden ersa malikinin yararlanabileceği ispat edilebildiği takdirde davacıların zenginleşmediğinden sözedilemez.Kaldıki binanın tamamlanması ile davacıların mamelekinde bir artış meydana gelmediği de kabul edilemez.Bu durumda, mahkemece davalının mutlak olarak elatmasının önlenmesine ve ecrimisilden de sorumlu tutulmasına olanak yoktur.O halde birleşen davanın davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir,kabulü ile mahkemece birleşen davanın davacısı Mehmet'in iddiası yönünden hükme elverişli olacak nitelikte delillerin toplanması, davacı tarafın ne miktarda ve ne şekilde zenginleştiğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, diğer taraftan satın almadan ve buna ilişkin bedelden kaynaklanan yüklenicinin de davada taraf olduğu gözetilerek sorumluluğunun tartışılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hukuksal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı birleşen davanın davacısı Mehmet Yıldırım'ın temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK:'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 12.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.