Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6790 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6167 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SİLİFKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/02/2014NUMARASI : 2012/367-2014/98Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakanın maliki olduğu dava konusu 1 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile miras payı oranında adına tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı Hediye, bedelini ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, davalı Ahmet ise, murisin diğer mirasçılar gibi kendisine de yer gösterdiğini, bu taşınmaza ev yaptığını, sonrasında da murisin ısrarı ile taşınmazı üzerine aldığını, iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .........................'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile, mirasbırakanın çekişme konusu 103 ada 1 parselde davalı Hediye'ye, 118 ada 7 sayılı parselde davalı Ahmet'e yaptığı temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her bir davalı adına kayıtlı taşınmazlar farklı olduğundan, her bir davalıya karşı ayrı ayrı dava açılması mümkün iken birlikte dava açıldığına göre, 6100 sayılı HMK'nun 326. maddesi uyarınca, davada haksız çıkan ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalıların adlarına kayıtlı taşınmazların ayrı ayrı belirlenen dava değerinden, davacının miras payına isabet eden tutar üzerinden, harç, yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, davalıların, taşınmazların tamamının değeri üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3, 4 ve 5. bentlerinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine 3. bent olarak “Karar tarihi itibari ile davalı Hediye'den alınması gereken 191,87 TL ile davalı Ahmet'ten alınması gereken 400,19 TL karar ve ilam harcının anılan davalılardan alınarak hazineye irat kaydına ve davacının yatırdığı toplam 1.059,40 TL harcın davacıya iadesine” yazılmasına 4. bent olarak “Davacı tarafından yapılan toplam 787,35 TL yargılama giderinin 255,11 TL'sinin davalı Hediye'den, 532,24 TL'sinin ise davalı Ahmet'ten alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, 5. bent olarak “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi uyarınca 1.500,00'er TL avukatlık ücretinin davalılar Hediye ve Ahmet'ten ayrı ayrı alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.