MAHKEMESİ : DİDİM(YENİHİSAR) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2012NUMARASI : 2011/418-2012/433Yanlar arasında görülen tapu iptali ile tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı E.. vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptali ile tescil istemine ilişkin olup, mahkemece taşınmazın ve kooperatif hissesinin davacıların murisine temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hükmü davalı E.. vekili aleyhlerine vekalet ücreti,harç ve yargılama gideri yükletilmesinin doğru olmadığı,Z. B.. ile M.K..nın gerekçeli karar başlığında mükerrer ve davalı Z.. isminin Z..olarak yazıldığı gerekçesiyle temyize getirmiştir. Bilindiği üzere;Avukatlık Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur”.Yine 6100 sayılı HMK.nun 312. maddesine göre “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez. Yine aynı Yasanın 326/3.maddesine göre "Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. Keza 492 sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesine göre de Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” şeklinde yasal düzenlemeler öngörülmüştür.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;13.10.2011 tarihli ilk celseden önce davalılardan B. D. ve N.Ü..'in 11.08.2011 tarihinde,Ş. K..'nın da 12.08.2011 tarihinde; 20.12.2011 tarihli ikinci celseden önce Z. B..'ın 02.12.2011 tarihinde,M. K..'nın ise 05.12.2011 tarihinde;son olarak 10.05.2012 tarihli altıncı celseden önce davalı M. K.. vekilinin 19.04.2012 tarihinde açılan davayı kabul ettiği,buna karşın diğer davalı Ü. K.. ve kendisini vekil ile temsil ettiren E.K..'nın davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde harç,yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanıp davalıların sorumluluklarının değerlendirilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre harç,yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu kalemlerden temyiz eden davalı E..'ın sorumlu tutulması doğru değildir. Öte yandan;davalılar Z.B.. ile M.K..'nın gerekçeli karar başlığında mükerrer ve davalı Z.. ismininin Z..olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılması da doğru değildir. Davalı E..'ın, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.