Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 676 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13373 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/03/2012NUMARASI : 2009/296-2012/101Yanlar arasında görülen tapu iptali ile tescil,bu mümkün olmadığı taktirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı hazine tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, kayıt malikinin mirasçısı olgusuna dayalı tapu iptali ile tescil,bu mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davalı hazinenin TMK.nun 501. maddesine göre ölü İ.. oğlu İ..'in tek mirasçısı olduğuna ilişkin 31.01.2005 tarih,2003/1481 E. 2005/104 sayılı veraset belgesi aldığı ve Türk Medeni Kanununun 588. maddesi uyarınca ölü İ.. oğlu İ.. adına 3/209 hisse oranında kayıtlı 4056 ada 9 parsel, 177/339 hisse oranında kayıtlı 4055 ada 25 parsel ve 91/307 hisse oranında kayıtlı 4055 ada 27 parsel sayılı taşınmazların hazine adına tescil edildiği,27 parsel sayılı taşınmazdaki hissenin hazine tarafından 24.02.2006 tarihinde ihale yolu ile dava dışı 3. kişi M. K..'a satıldığı ve bu taşınmaz üzerinde 14.11.2007 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği,davacıların da miras bırakanları İ.oğlu İ. K..'ın mirasçıları olduklarına ilişkin 23.06.2009 tarih,2009/601 E.-679 K. sayılı veraset belgesi aldıkları görülmektedir.Tapu malikinin son mirasçısı sıfatıyla hazinenin TMK.nun 501. maddesi uyarınca almış bulundugu veraset belgesine dayanılarak ve Türk Medeni Kanununun 588. maddesi uyarınca açılan dava sonucu mahkeme kararı ile çekişmeli taşınmazların ölü İbrahim oğlu İsmail hisseleri hazine adına tescil edilmiş bulunmaktadır. Davacıların da sonradan hazineyi hasım göstermeden aldıkları veraset belgesıne dayanarak eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.Hazine ise davacıların ölü İ..oğlu İ..mirasçı olduklarına ilişkin iddiaya dolayısıyla davacıların almış bulunduğu veraset ilamına karşı çıkmaktadır. O halde; son mirasçı olarak taşınmaz adına tescil edilen hazine hasım gösterilmek suretiyle açılacak veraset davası sonucunda elde edilecek karara göre hüküm oluşturmak için davacıya önel verilmesi,dava açılır ise sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca,Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.