MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/10/2011NUMARASI : 2011/67-2011/375Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.01.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı S.S. Doğukent ... Konut Yapı Koop. Bşk. Memduh vekili Avukat ati geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı kooperatifin üyelerine konut sağlamak amacıyla 1994 yılında Kusunlar köyü 796 parsel sayılı taşınmazın 22800 m²'ye tekabül eden 2/5 payını edindiğini,sonradan davalı belediye tarafından Doğukent Projesi kapsamına alınan 796 parsel sayılı taşınmazın 09.08.1994 tarihli Belediye Encümen Kararıyla kamulaştırılmasına karar verildiğini, Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/540 Esasına kayıtlı Kamulaştırma Kanunu'nun 17.maddesine dayanılarak açılan tescil davası görülmekte iken, tarafların anlaşması üzerine Büyükşehir Belediye Encümeninin 06/09/2011 günlü kararı ile davacının 22800 m²'lik payının %40 ına isabet eden 9120 m²'nin davacı üzerinde kalması, geriye kalan %60 payın da imar zaiyatı ve davalıya bedelsiz terkini kaydıyla kamulaştırılmadan vazgeçildiği hâlde, Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/540 Esas sayılı dosyasındaki davaya dayanılarak 796 parselden şuyulandırılan davacıya ait payların iptalini ve belediye adına tescilinin sağladığını, ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiştir.Davalı belediye vekili, davacının anlaşmaya uymaması nedeniyle, Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesindeki tescil davasına devam edilerek, dava konusu payların kamulaştırmaya dayalı olarak tapu kaydının iptali ile belediye adına tesciline dair kararın kesinleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebinin mevcut delillere göre yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalı belediye tarafından, Doğukent projesinin uygulanması kapsamında bazı parsellerin kamulaştırıldığı, bu parseller arasında davacının 2/5 oranında paydaşı olduğu 796 sayılı kadastral parselin de bulunduğu, kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasından sonra, Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesinde 21/08/2001 tarihinde davacının payının iptal edilerek, belediye adına tescil isteğiyle dava açıldığı, dava devam ederken davalı Kooperatif tarafından verilen muvafakatnameye dayanılarak, 06/09/2001 tarihli ve 5092/7084 sayılı Encümen Kararı alınarak kooperatif payının % 35 nin 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı (DOP) olarak kesinti yapılmasına ve % 25'lik kısmının 2942 sayılı Yasanın 8.maddesi gereğince, belediyeleri adına terkedilmesi halinde kalan % 40 lık kısmının (9120 m²) çok katlı konut adalarından kooperatif adına net imar parseli olarak verilmesine karar verilidiği, ancak, kamulaştırma kararına dayanılarak Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/540 Esas sayılı kararı ile imar uygulaması sonucu oluşan parsellerdeki davacı kooperatifin paylarının iptali ile davalı belediye adına tesciline karar verildiği, kararın, temyiz edilmeksizin kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden önce ise davacı kooperatifin 50830 ada 1 parseldeki (eski 38235 ada 1 parsel) 8720/9120 payı haricinde, diğer imar parsellerindeki paylarını 8/7/2002 tarihinde 06/09/2001 tarihli encümen kararı gereğince davalı belediyeye bağışladığı anlaşılmaktadır. Bu belirlemelere göre, Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/540 Esas sayılı dava dosyasında 6/9/2001 tarihli Encümen Kararına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidildiği görülmektedir.Hâl böyle olunca, taraflar arasında yapılan anlaşma doğrultusunda verilen 6/9/2001 tarihli Encümen Kararı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.