Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 671 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13943 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: SARIYER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 06/05/2008NUMARASI: 2007/21-2008/131Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 1410 parsel sayılı taşınmazda bulunan mesken niteliğindeki 22 nolu bağımsız bölümü 3.2.2005 tarihinde satın alma yoluyla edindiğini, projede kendi dairesine ait görülen 15.13 m2'nin projeye aykırı olarak davalının taşınmazına dahil edildiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve aradaki duvarın yıkılması suretiyle projeye uygun hale getirilmesini istemiştir.Davalı, 3 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının kendisi, 1/2 payının eşine ait olduğunu, 1997 tarihinde mevcut hali ve belediyede bulunan projesi ile satın aldığını, davacının da taşınmazını mevcut hali ile edindiğini, belediyedeki son projeye göre dava konusu kısmın kendisine ait olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, onaylı tadilat projesine göre elatmanın olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ........ raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, yıkım ve projeye uygun hale getirilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1410 parsel sayılı taşınmazdaki 22 nolu meskenin tamamı 3.2.2005 tarihinde satın alma ile davacı adına, 3 nolu dubleks meskenin ise davalı E. Y. ile dava dışı Y.A. Y. adlarına müştereken kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 684.maddesi, "Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır." hükmünü içermektedir. Anılan düzenleme uyarınca, çekişmeli bağımsız bölümün yıkımı istenilen duvarının taşınmazın mütemmim cüz'ü niteliğinde olduğu ve dava dışı paydaşın da bağımsız bölümde hakkının bulunduğu; bunun sonucu olarak da, yıkım isteği bakımından zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle onun da davada yer almasının gerektiği kuşkusuzdur. Aksi halde, malikleri bakımından bölünme olanağı olmayan yıkım isteğinin yerine getirilmesine yasal olanak yoktur Hal böyle olunca; davacıya taşınmazın diğer paydaşı Yasemin Aysun Yanık'ın da davada yer almasının sağlanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın tümden reddedilmesi doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.