MAHKEMESİ: SİLİVRİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/02/2010NUMARASI: 2010/27-2010/72Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalılar adına kayıtlı olan 229 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptaline ve tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, taraflar arasında kesin hüküm olduğunu, dava konusu taşınmazı uzun yıllar önce edindiklerini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dairece; “ 5841 Sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeler göz önüne alınarak davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi bakımından hüküm bozulmalıdır” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesine ilave yolu ile bazı düzenlemeler getiren 5841 Sayılı Yasa gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Bir taraf dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olduğu halde dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Bunun yanında, avukatlık ücreti de yargılama giderlerinden sayılır. (29.5.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı)Hal böyle olunca, yapılan uygulama neticesinde dava tarihinde davacı Hazinenin davasında haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretiyle maktu harçtan davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.