Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6694 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4518 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : TORBALI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/06/2006NUMARASI : 2006/371-306Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla.. nolu bağımsız bölümü davalı M..E..e,ondan da diğer davalıya satış suretiyle temlik ettiğini,satışların gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar,dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldıklarını,davalı Hüseyin,iyi niyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,çekişmeli taşınmazın davalılara temlikinin muvazaalı olduğu,davalı Hüseyin’in muvazaadan haberdar bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı H..tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi .. ....raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.- -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu .. nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini 7.1.1998 tarihli akitle M..E..M..ondan da 2.4.1998 tarihli akitle davalı Hüseyin'e satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacılar anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, davalılar ise, miras bırakanın sağlığında tüm malvarlığını paylaştırma amacı güttüğünü ve bütün mirasçılara temlikler yaptığını savunmuşlardır.Bilindiği üzere;ugulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun .. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamıyacağıda kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma incelemenin yukarıda değinilen ilkeleri karşılar nitelikte olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, miras bırakandan tüm mirascılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve begeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirascıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı böylece yukarda değinilen anlamda bir paylaştırma kasdının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Diğer taraftan; miras bırakanın diğer mirasçılarına yapmış olduğu temliklerle ilgili bir takım davaların olduğu ve halen derdest bulunduğu da sabittir.Yapılan araştırmada bu dosyaların da gözetileceği tartışmasızdır.O halde, davalı H...in temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK:'nun 428.maddesi gereğince,BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.