MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Davacı, paydaşı olduğu 205 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kendisine özgülenen bodrum+ 1 katlı binayı ve araziyi karı koca olan davalıların 2007 yılından itibaren kullandıklarını ileri sürerek taşınmazdaki payına ve binaya elatmanın önlenmesine 01.07.2011-31.11.2012 tarihleri arasındaki dönem için toplam 13.125,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, çekişmeli taşınmazı davalı ...'ün eski eşi İsviçre vatandaşı .............. satın aldığı halde güvene dayalı olarak davacının bayiinin murisi Alman vatandaşı ................ Anke üzerine yazıldığını, ayrıca ........... ve ................ arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, dolayısıyla taşınmazda iyiniyetli oturduklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, mülkiyet hakkına değer verilerek taşınmaz üzerindeki binaya mutlak surette elatmanın önlenmesine ve 01.07.2011-31.11.2012 tarihleri arasındaki dönem için taleple bağlı kalınarak 13.125,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; çekişmeli 3.700 m2 yüzölçümlü zeytinlik vasfındaki 205 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyet üzere olduğu, davacının 13/32 ve dava dışı Ahmet Buçak'ın 19/32 payının bulunduğu, davalıların ise kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı, fenni bilirkişi raporunda A harfi ile kırmızı boyalı olarak gösterilen ve davacıya özgülenen 1500 m2 lik alan ile bu kısım içersindeki 482 m2 binanın davalılar tarafından kullanıldığı, İsviçre vatandaşı .............. ile davacının bayiinin murisi Alman vatandaşı ................ Anke arasında yapılan 01.01.1995 tarihli protokol gereğince taşınmazı ................'in değil ...........'in satın aldığının düzenlendiği, ayrıca ........... ve ................ arasında 01.01.2000 başlangıç tarihli 49 yıllık kira sözleşmesi yapıldığı, davacının bayii ............. tarafından davalılar aleyhine ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/678 E. sayılı dava dosyası üzerinden Ocak 2008 -Mayıs 2011 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil davası açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davalıların savunmasına esas teşkil eden davalı ...'ün eski eşi ..............'in davacı bayiinin murisi ................ Anke ile yaptığını belirttiği nam-ı müstear ve kira sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı gözetilerek ( 4721 sayılı TMK. nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek) davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesi doğru olduğu gibi Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/678 E. sayılı davanın davacısının farklı olduğu belirlenmekle eldeki davada ecrimisil hesap yöntemi bakımından bilimsel verilere uygun şekilde hazırlanan rapor esas alınarak ecrimisile hükmedilmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin işin esası hakkındaki tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalılar vekilinin tashih kararlarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekilinin başvurusu üzerine 04.06.2014 tarihli tashih suretiyle hüküm fıkrasının 3. bendindeki "Alınması gerekli 20.461,64-TL harcın peşin alınan 1.234,45-TL harçtan mahsubu ile bakiye 19.227,19-TL harcın talebi halinde davacı tarafa iadesine, " cümlesindeki "talebi halinde davacı tarafa iadesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "davalılardan alınarak hazineye irad kaydına" yazılmasına; 11.06.2014 tarihli ikinci tashih suretiyle bu defa "Alınması gerekli 20.461,64-TL harcın peşin alınan 1.234,45 TL ile 7.034,00 tamamlama harcı toplamı 8.268,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.193,19 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına" şeklinde karar verilmiş, ayrıca yargılama aşamasında yatırılan toplam 7.034,00 TL tamamlama harcı da yargılama gideri olarak hesap edilmiştir.Mahkemece karar verilip, yargılamadan el çekildikten sonra dosya yeniden ele alınarak vekalet ücreti, harç ve yargılama gideri ile ilgili bir hüküm kurulmasına yasal olanak yoktur.Yerel mahkemece nispi karar ve ilam harcının ve yargılama giderinin miktarına ilişkin hüküm fıkraları tashih şerhleri ile değiştirilmiş olup bu husus 6100 sayılı HMK. nun 304. ve 305. maddeleri uyarınca açıkça yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle mahkemenin 04.06.2014 ve 11.06.2014 tarihli tashih şerhi kararlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.