Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6682 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20895 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/01/2011NUMARASI : 2009/125-2011/43Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Fırat geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı Akif vekili Avukat, davalı Sebahattin Aydın vekili Avukat, davalı Ali gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Süleyman tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.Davacı, maliki olduğu 2 parsel sayılı taşınmazı davalı Ali'nin sahte kimlik ve belgeler düzenleyerek davalı Akif'e satış suretiyle temlik ettiğini, onun da diğer davalı Sebahattin'e devrettiğini, davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek tapu iptal ve tescil ya da taşınmazın bedelinin ödenmesini istemiştir.Davalı Akif ve Sebahattin, tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldıklarını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... çekişmeli taşınmazın son kayıt maliki Sebahattin'in iyiniyetli olup olmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği..." gerekçesiyle bozulduktan sonra davalılar Sebahattin ve Akif yönünden davanın reddine, çekişmeli taşınmazın temlik tarihindeki bedelinin davalı Ali'den tahsiline yönelik karar bu kez Dairece, "dava konusu taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi ve belirlenen bu değer üzerinden hüküm kurulması" gereğine değinilerek ikinci kez bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, 15.000,00 TL tazminatın 8.10.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ali 'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dairenin bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma ve inceleme sonucu tazminata karar verilmiş olması kural olarak doğru ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında, uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmasına değinildiği hâlde mahkemece tek kişilik bilirkişiden alınan rapor ile yetinilerek sonuca gidilmiş ve rapora yapılan itirazlarda dikkate alınmamıştır.O halde; mahkemece, çekişme konusu taşınmazın dava tarihindeki değerini belirleyecek alanında uzman bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden keşif yapılması, dosyaya ibraz edilen raporların da değerlendirilmesi, denetime olanak verecek şekilde rapor hazırlatılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yeterli olmayan tek kişilik bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.