Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6682 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3287 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KÖRFEZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2002/334-2011/356Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı H. Y.tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 10.6.1996 tarihinde noterde düzenlenen vekaletname ile A.oğlu F. Ö. tarafından davalı B.in vekil tayin edildiği, muhtarlıktan alınan ilmühaber ile 20.8.1996 tarihinde çekişme konusu taşınmazların maliki ve davacıların miras bırakanı H. oğlu F. Ö.'ün baba isminin A. olarak tapuda düzeltildiği ve vekil B. tarafından taşınmazların davalı N.A.'a, ondanda davalı diğer ara maliklere satıldığı ve en son davalı N.Y.ve davalı Ö. adına sicil kaydının oluştuğu, yapılan ceza soruşturmaları ve açılan kamu davası sonucunda vekil B.'in resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırıldığı, derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanın tapu kaydındaki baba isminin gerçeği yansıtmayan belge ile düzeltilerek gerçekte murisin vekili olmayan B.tarafından iyiniyetli olmayan davalılara temlik yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Gerçekten de; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davacıların murisi F. Ö.'e ait çekişme konusu taşınmazların sahte işlemlerle intikalini sağlandığı ve son kayıt maliklerenin TMK nun 1023. maddesinin koruyuculuğunda oldukları belirlenmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine ve çekişme konusu edilen her üç parsel bakımından tazminata karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacıların tüm, davalı H.nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle tazminat olarak 5.000,00 TL istenilmiş ve keşif sonucu her üç taşınmazın değerinin 53.953,00 TL olduğu saptanarak bu meblağ hüküm altına alınmıştır.Hemen belirtilmelidir ki; olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK nun 87/son maddesinde öngörülen ıslah ile müddeabihin artırılamayacağı hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmakla müddeabihin ıslah yolu ile artırılması olanaklı hale gelmiştir. O halde; dava dilekçesinde 5.000,00 TL tazminat istenildiği halde keşfen belirlenen değer bakımından usulüne uygun ıslah yapılmadığına göre dilekçede belirtilen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlanmadığı halde o miktar üzerinden fazla vekalet ücreti tayin ve takdiride isabetli değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi delaleti ile 1086 sayılı HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.