Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6670 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5283 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 17/03/1999NUMARASI : 1997/58-1999/42Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı bulunduğu tapulu taşınmazına ektiği ürüne davalılar tarafından zarar verildiğini ve kullanımının engellendiğini ileri sürerek, payına yönelik elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.Davalılar, taşınmazda paydaş olan annelerinin yerine taşınmazı kullandıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının, davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak genel mahkemede karar verildikten sonra temyiz aşamasında iken genel kadastro çalışmalarının başladığı ve taşınmazlarla ilgili olarak sınırlandırma ve tespitlerin yapılarak, kadastro tutanaklarına “davalıdan” ibaresi konulmak suretiyle malik hanesinin boş bırakıldığı kadastro tutanak asıllarının 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 5. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine gönderilmiş olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 5, 10, 11, 27 ve 30. maddeleri hükmü gereğince; taşınmazlarla ilgili kadastro tespitinden önce genel mahkemede görülmekte olan dava bulunması nedeniyle malik hanesi boş bırakılarak kadastro tespitinin yapılması halinde gerçek hak sahibinin diğer bir deyişle mülkiyet uyuşmazlığının Kadastro Mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerektiği, kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren genel mahkemelerin görevinin sona ereceği ve bu davalara ait dosyaların re’sen kadastro mahkemesine devrolunacağı kuşkusuzdur.Ancak, davada elatmanın önlenmesi isteği yanında tazminat (ecrimisil-haksız işgal tazminatı) isteği de bulunduğundan bu istek yönünden verilecek kararın yenilik doğurucu nitelikte olacağı ve Kadastro Mahkemesinin bu nitelikteki davalara bakamayacağı gözetilerek dosyanın tefrikine, elatmanın önlenmesi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine devrine karar verilmesi tazminat davası (ecrimisil) yönünden bekletici sorun kabul edilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.