MAHKEMESİ: GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/12/2009NUMARASI: 2004/733-2009/728Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, okuma yazma bilmeyen, cahil ve sakat kişiler olduklarını, murislerinden intikal eden taşınmazların mirasçılarına devri için K. Y.'a vekalet verdiklerini, ancak kötü niyetli davalının satış yetkisini de alarak vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle 21 parça taşınmazdaki paylarını kardeşleri olan diğer davalı B. Ş.'e muvazaalı ve bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı B., davacılar ve dava dışı kardeşleri ile bedelde anlaşarak vekil K. Y. aracılığı ile bir kısım payların adına temlik edildiğini, bedelin ödendiğini, taşınmaz bedelleri yükselince devirden 6 sene sonra kötü niyetli olarak dava açıldığını bildirip, davanın reddini savunmuş, davalı Kamil yanıt vermemiştir.Keşif giderlerinin kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Daire;"kesin önele ilişkin ara kararının usulüne uygun olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava ve birleşen davalar, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların miras bırakan babaları İ. Ş.'in 22.1.1985 tarihinde anneleri M. Ş.'in 5.3.1993 tarihinde öldükleri, davacılar ve davalı B. dışında dava dışı mirasçılarının da bulunduğu, babaları İ.'e ait 19 parça taşınmazın bir kısım mirasçılar vekille temsil edilmek, bir kısmı ise bizzat katılmak suretiyle iştirak halindeki mülkiyet müşterek mülkiyete çevrildikten sonra, 28.7.1995 tarihinde davacılar M.ve M. ile dava dışı kardeşleri R.'nın vekilleri K. Y.tarafından paylarının davalı B.'e satıldığı; yine anneleri M.'ye ait 2 parça taşınmazın iştirak halindeki mülkiyet müşterek mülkiyete çevrildikten sonra 14.7.1995 tarihinde yine aynı kişilerin payları aynı vekil K.Y.tarafından paylarının davalı B.'e satıldığı keza davacıların aynı davalılar aleyhine aynı taşınmazlar hakkında birleşen davaları açtıkları ve davaların birlikte görüldüğü anlaşılmaktadır.Ancak, mahkemece sadece asıl dava hakkında hüküm kurulduğu, birleşen 2001/90 E ve 2001/642 E. sayılı davalar yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Anılan dava dosyaları yargılama sırasında eldeki dava dosyası ile birleştirilmiş ise de, bağımsız varlıklarını korudukları gözetildiğinde anılan davalar hakkında da bir karar verilmemesi doğru değildir.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davaların aynı davalılar aleyhine ve aynı taşınmazlar için açıldığı gözetilerek işin esasının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.