Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6653 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16902 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/10/2012NUMARASI: 2010/262-2012/715Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesine ve yıkım suretiyle taşınmazın eski hale getirilmesine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale iade isteğine ilişkindir.Mahkemece; güncel satış bedeli karşılığında hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve yıkım suretiyle taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; çekişme konusu 2379 parsel sayılı taşınmaz davacının annesi dava dışı H. Y. adına kayıtlı iken 24/06/2003 tarihinde davacıya miras yoluyla intikal ettiği, davalının ise çekişmeli taşınmazın güneydoğu sınırında devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan hali arazide zilyet olduğu ve davacının taşınmazına taşkın yapılandığı anlaşılmaktadır.Davacı dava dilekçisinde; kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmaza, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşkın yapılandığını ileri s??rerek eldeki davayı açmış, davalı ise taşınmazın çekişmeli bölümünü, dava dışı H..K..'dan, 10.000,00.-TL bedel karşılığında, 30/03/2007 tarihli, harici satış sözleşmesi ile satın aldığını, taşınmaz üzerindeki binanın, bayiinden önceki zilyet K..S.tarafından yapıldığını, satın alma tarihinden buyana taşınmazı iyiniyetli olarak kullandığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Gerçekten de; dosyada yer alan 20/08/1985 tarihli, “Senettir” başlıklı, dava dışı K. S. ve H. K. arasında düzenlenen belgeden; H. Y.'nın kayden maliki bulunduğu 2379 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli 335 m²'lik kısmının, dava dışı K.S. tarafından 01/10/1981 tarihli, harici senet ile 1.500,00.-TL bedel karşılığında h.k. satılarak zilyetliğinin devredildiği, daha sonra H. K., tarafından da 30/03/2007 tarihli, “Köy Senedi” başlıklı harici satış senedi ile 10.000 TL bedelle davalıya satış yoluyla devredildiği, kayıt maliki H.Y.'dan ilk zilyet K. S.'a da harici satış yoluyla intikal ettiğinin tanık anlatımları ile teyit edildiği ancak belge ibrez edilmediği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın TMK 706, BK 213 ve 2644 sayılı Tapulama Kanununun 26. maddeleri hükmü uyarınca, resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemez. Ne var ki, haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nun 994. maddesi ve 10.07.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar. Bu durumda, bedel ödenmedikçe taşınmazı haricen satın alanın taşınmazdan tahliye edilmesi istenemez. Başka bir ifade ile değinilen kişisel hak, kural olarak satın alan yararına taşınmazı kullanma bakımından hapis hakkı sağlayacağı tartışmasızdırGenel ilke bu olmakla birlikte; davalının 2379 parseldeki çekişmeli bölümü davacıdan edinmediği, taşınmaz üzerinde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkı olmayan dava dışı H. K.'dan harici satın almaya dayalı olarak zilyetliği devraldığı sabittir. Bu durumda davalının, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkını, kendi bayiine karşı ileri sürebileceği, davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almadan kaynaklanan kişisel hakka değer verilemeyeceği, diğer bir anlatımla davalının harici satın almadan kaynaklanan hapis hakkına sahip olamayacağı da kuşkusuzdur.O halde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek davalının mutlak olarak elatmasının önlenmesine ve muhdesatın yıkıma karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.