MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 133 parsel sayılı taşınmaza komşu 123,124, 134,148 parsel maliki davalıların tarım yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, çekişme konusu taşınmazların bulunduğu köyde yapılan tapulama çalışmalarında arazı sınırlarında kayma olduğunu, 50/60 yıllık sınırların bozulmadan kullanıldığını, zemin ile pafta durumunun çakışmadığını, iyiniyetli olunmadığını, toplulaştırma çalışma sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,davacının kayden maliki bulunduğu 133 parsel sayılı taşınmaza, komşu 123, 124,134 ve 148 parsel maliki davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği fen bilirkişinin 31/05/2011 ve 17/01/2012 havale tarihli, krokili raporla keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.Karar, davalılardan.... ve ...... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi.....ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan .... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacının kayden maliki olduğu 80.100 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı, 133 parsel sayılı taşınmaza, komşu 123, 124, 134 ve 148 parsel maliki davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın fen bilirkişinin 30/05/2012 havale tarihli, krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 8282,87 m²'lik bölümüne, 134 parsel maliki ...'ın, (B) harfi ile gösterilen 9240,78 m²lik bölümüne 124 parsel maliki ...'ün (F) harfi ile gösterilen 572.95 m²lik bölümüne , 123 parsel maliki, ....ün, 706.34 m²lik bölümüne ise 148 parsel maliki ...'in tarım yapmak suretiyle müdahaleleri keşfen saptanmak ve mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak ve çapın iptal edilinceye dek geçerli olduğu da gözetilmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalılardan ...., ... ve ....'ün bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; Dava Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkin olup, davalıların her birinin taşınmazdaki tecavüzlü alanların farklı olduğundan, her bir davalıya karşı ayrı ayrı dava açılması mümkün iken birlikte dava açıldığına göre davada haksız çıkan ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan her bir davalının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi ( HUMK'nun 419. maddesi ) uyarınca taşınmazda farklı bölümleri kullandıkları dikkate alınarak dava değerinin ayrı ayrı değerlenderilmesi yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden a)Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 9. bendindeki; " Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine tayin ve taktir olunan 2.820,45 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine " ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına tayin ve taktir edilen 1.242.36 TL nispi avukatlık ücretinin davalı ...'dan, 1.386,00 TL nispi avukatlık ücretinin davalı ....'ten, 400.00 TL. maktu avukatlık ücretinin davalılardan ..... ve ....'ten müştereken ve müteselsilen, 400.00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı ... 'den tahsili ile davacıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine, kararın bu haliyle 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 436/2. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.