Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6632 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5476 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: KIZILTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/03/2010NUMARASI: 2009/529-2010/181Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazların 2001 yılında taşların temizlenerek tarım arazisi haline getirildiğini, kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını ve imar ihya şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, Kadastro Yasasının 18.maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir. Birleşen dosyaların davacıları ise, taşınmazlarını taşlarını temizleyerek tarım arazisi haline getirdiklerini ve 30 yıldır ekip biçmek suretiyle zilyet olduklarını Türk Medeni Kanununun 713.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek, ayrı ayrı adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı köy tüzel kişiliği, davaya yanıt vermemiştir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; "...Türk Medeni Yasasının 713.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması" gereğine değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava, 3402 Sayılı Yasadan kaynaklanan tescil, birleşen davalar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında, eklemeli zilyetlik söz konusu olduğu durumda bayilerin zilyetlikle edinim miktarları ve koşulları yönünden herhangi bir araştırma ve incelemenin yapılmadığına değinilmiştir.Bilindiği üzere; bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış haklar doğar. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, bozmada işaret edilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılarak davanın sonuca bağlanmasından ibarettir.Oysa, bozma ilamında değinildiği üzere birleşen davada, davacıların bayileri olan Hüsnü ve Beyaz yönünden yeterli araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca; iddia ve savunma doğrultusunda Dairenin bir önceki bozma ilamında değinilen hususlar da gözetilerek toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.