MAHKEMESİ : ORTACA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 21/10/2008NUMARASI : 2006/49-2008/382DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM.Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 403 parsel sayılı taşınmazda komşu 402 parsel maliki davalının su kuyusu açtırdığını, önceki malik ile davalının yaptığı sözleşme uyarınca bayiinin su kuyusuna ortak olduğunu, kendi taşınmazı içinde kalan kuyudan su almasına davalının engel olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, su kuyusunun yıkımına, yıkımın aşırı zarar oluşturması halinde uygun bir tazminat karşılığında su kuyusunun kendisine aidiyetine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının taşınmazına müdahalesinin bulunmadığını, tecavüzün varlığı halinde iyiniyetli olduğunu belirtip savunma yoluyla temliken tescil ya da irtifak hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, elatma olgusunun keşfen belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ya da tazminat isteklerine ilişkin olup, davalı savunma yoluyla temliken tescil istemiştir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli bölümün davacı adına kayıtlı ..parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 724. maddesindeki öngörülen koşulların olayda gerçekleşmediği saptanarak temliken tescil isteğinin de reddedilmesi doğrudur. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı, her ne kadar çap kapsamı içinde bulunan su kuyusunun yıkımını, taşınmazın eski hale getirilmesini, olmadığı takdirde muhik tazminat karşılığı mülkiyetinin kendisine bırakılmasını istemişse de; davacı, mahkeme kararı sonucu kuyunun yıkımının doğru olmayacağını, tazminat karşılığı kendisine aidiyetini istemek suretiyle temellüke razı olduğunu belirtmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davacının temellüke razı olduğu gözetilerek bu yönde bir değerlendirme yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.