Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6607 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17650 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak mirasbırakan ...’un malik olduğu 909 parsel sayılı taşınmazdaki 210/697 payını damadı olan davalıya satış sureti ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili istemişlerdir. Davalı, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan ve mirasçıları tarafından hiçbir zamana kullanılmadığını, taşınmazın bedelini ödemek sureti ile satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Dairece; “…Somut olayda; hükümden sonra dava dışı mirasçı ......'un ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava neticesinde, 14.02.2012 tarihli 2010/318 Esas, 2012/98 Sayılı karar ile davacılardan ..... ile dava dışı mirasçı İnal'ın annesinin...... olduğunun, davacılar Kenan ile ....'in annesinin ise ......olduğunun tespitine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin ilamı ile onanarak, hükmün 29.11.2012 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. O halde, anılan ilamın kesinleşmesinden sonra düzenlenmiş miras bırakana ait veraset ilamının temin edilmesi için taraflara imkan tanınması, ondan sonra ..... haricindeki davacıların aktif dava ehliyetlerinin değerlendirilmesi gerekeceği tartışmasızdır… mahkemece anılan ilkeler doğrultusunda hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Özellikle; miras bırakanın başkaca malvarlığının olup olmadığı, sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, o tarih itibariyle davalının alım gücünün olup olmadığı hususları araştırılmadığı gibi, çekişme konusu taşınmazın temlik tarihinden sonra kimin tarafından ne şekilde tasarruf edildiği de kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmış değildir. Hal böyle olunca; öncelikle miras bırakana ait yeni düzenlenmiş veraset ilamının temin edilmesi için taraflara imkan tanınması, ondan sonra davacıların aktif dava ehliyetlerinin değerlendirilmesi, aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.