Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6592 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17955 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın elatma isteği yönünden açılmamış sayılmasına,ecrimisil isteği yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, paydaşı olduğu 550 ada 39 parsel sayılı taşınmaza davalının müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Feri müdahil, davalı ile 1997 tarihinde 2 yıllık kira sözleşmesi yaptığını, süre sonunda tahliye etmediğini, taşınmazı diğer paydaşlarla birlikte davacıya devrettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği yönünden harç yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, ecrimisil isteği yönünden ise davalı kötüniyetli olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 550 ada 39 parsel sayılı kerpiç ev niteliğindeki 42,24 m² yüzölçümlü taşınmazın 02/10/1970 tarihinde 412/720 payı ...10/720 payı .., 140/720 payı .. ve 158/720 payı ..t adına tescil edildiği, ..'ın payının 28/07/2000 tarihinde mirasçıları ...,... ve ..intikal ettiği ve aynı gün ...'dan gelen 412/720 payı mirasçıları tarafından davacı ...'e satış suretiyle devredildiği, davalının ise kayıtttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği ve Türk Medeni Kanununun 691. maddesi ile 06.05.1955 tarih ve 12/18 sayılı İnançları Birleştirme Kararında düzenlendiği üzere paylı mülkiyet konusu taşınmazın kiraya verilmesi pay ve paydaş çoğunluğuna bağlıdır. Somut olayda; davalının, feri müdahil paydaşla yaptığı kira sözleşmesinin pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan kurulmuş olması sebebi ile davacı bakımından hüküm ifade etmeyeceği açıktır. Hâl böyle olunca, davacının payına isabet eden oranda ecrimisil belirlenerek bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken davalının kiracı olduğu ve kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın rededilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.