MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı; paydaşı olduğu 1651 ada 138 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer olan binada ki zemin kat 13nolu, birinci kat 25 ve 26 nolu ve ikinci kat 32, 33 ve 34 numaralı dükkanların paydaşlar arsında yapılan taksim sonucunda kendisine isabet ettiğini ve uzun yıllar kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiğini yaşı ve rahatsızlığı sebebiyle ilgilenemediği dönemde kiracılar tarafından dükkanların boşaltılmasını fırsat bilen davalı paydaş ...ve bu davalının ortağı olduğu davalı şirketin çekişme konusu dükkanları işgal ettiğini ve kiraya verilmesini engellediklerini bu durumun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/113. D.iş sayılı dosyasında mahallinde yapılan tespit ve düzenlenen bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını ileri sürerek geçmiş beş yıllık dönem için ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı ... sahibi bulunduğu dükkanı davalı şirkete kiraladığını davacıya ait dükkanları işgal etmediğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini dükkanların kiralanmasını engellemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı şirket, çekişme konusu dükkanları işgal etmediğini, iş hanının boş olan alanlarına koli konulduğunu kötüniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Somut olayda, 1651 ada 138 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, binada kat mülkiyetine geçilmediği ancak dava konusu altı adet dükkanın paydaşlarca yapılan taksim sonucunda davacıya isabet ettiği ve uzun yıllarıdır davacının tasarrufunda olduğu, davacı ve davalı ... ile dava dışı .... çekişmeli taşınmazda paydaş oldukları, davalı şirketin ise kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden davacının ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Davacı dava dilekçesinde; ecrimisil bedelinin yanı sıra ferisi niteliğinde olan ve her dönemin tahakkuk tarihinden itibaren hesapladığını bildirdiği 17.375,00 TL faizi de talep ederek bu bedeli harçlandırmıştır. Harçlandırılan faiz alacığının dava değerine dahil edilmesi gerektiği tartışmasızdır. Hemen belirtilmelidir ki, mahkemelerce verilen kararların HMK'nin 297/2. maddesinde belirtildiği üzere, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunması zorunludur.Her ne kadar ; mahkemece hükmedilen ecrimisil bedeline her dönemin tahakkuk tarihinden itibaren kademeli olarak faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de harcı yatırılmak suretiyle faiz talebinde bulunulduğundan dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca; dava dilekçesinde ileri sürülen faiz alacağı bakımından konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak bu istek hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek HMK'nin 297. maddesine aykırı biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalıların temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.