MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ve dava dışı kişiler ile birlikte irsen paydaş olduğu 228 parsel sayılı taşınmazı davalının 2011 yılından beri kullandığını, taşınmazın bir kısmında fındık bahçesi bir kısmında ise ev bulunduğunu, davalının ürün ve kira gelirinden tek başına yararlandığını ileri sürerek 2012 yılı için 1.000,00 TL ve 2013 yılı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL ecrimisilin haksız işgal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, taşınmaz üzerindeki evin kendisi tarafından yapıldığını, buna rağmen davacının binanın alt katını kullandığını, ayrıca binanın çatı katını da tüm kardeşlerin fındık koymak suretiyle ortak kullandıklarını, taşınmazın yaklaşık 12 dönümlük fındıklık kısmını ise taksim ettiklerini, paydaşların taksimde kullanımlarına bırakılan bölümleri kullandıklarını iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ecrimisil isteğinin reddine, her yıl 15 ağustos ile 30 eylül tarihleri arasında 26/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda D harfi ile gösterilen yere davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 228 sayılı parselin ev ve fındık bahçesi niteliği ile davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, 02/03/2014 tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide gösterildiği üzere taşınmazın bir bölümünün davacı tarafından kullanıldığı, ancak davacının, davalı tarafından payından fazla yer kullandığı iddiası ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, paylı mülkiyette paydaşın payından az yer kullandığı iddiası ile açtığı davanın dinlenme olanağı yoktur. Uyuşmazlığın ortaklığın giderilmesi davası ile çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Somut olayda, davacının taşınmazın bir bölümünü çekişmesiz olarak kullandığı saptanarak ecrimisil isteğinin reddedilmesi doğrudur. Ancak, davada el atmanın önlenmesi isteği olmadığı halde 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi göz ardı edilerek el atmanın önlenmesine de karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.