MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/04/2007NUMARASI: 2006/678-2007/216Taraflar arasında görülen davada;Davacı Belediye Başkanlığı, davalı Hazine adına kayıtlı 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tapu almaya hak kazanmış gecekondu sahipleri bulunduğunu, 2981-3290 Sayılı Yasaya göre bu tür taşınmazların belediyelere devrinin öngörüldüğünü, davalı Hazine’nin devir etmediğini ileri sürerek, tapunun iptali isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; hakem sıfatıyla davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ davada tarafların 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu, ne varki, 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmünün değiştirilerek taşınmazın aynı ile ilgili ihtilafların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmakla davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesince davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulü ile tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.Karar, davalı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Davacı, davalı Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde, tapu almaya hak kazanmış gecekondu sahipleri bulunduğunu 2981-3290 Sayılı Yasaya göre bu taşınmazların belediyelere devrinin öngörüldüğünü ileri sürerek, tapunun iptali isteğinde bulunmuş, hakem sıfatıyla davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “davadaki tarafların 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ancak 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilip taşınmazın aynı ile ilgili ihtilafların bu madde kapsamı dışına çıkarıldığı, bu tür uyuşmazlıkların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlandığından davanın görev yönünden reddine karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş, bozma ilamı uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucu davanın kabulü ile tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.Ancak, eldeki davada tescili öngören bir istek mevcut değildir. Bilindiği üzere; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacıya tescil davası açması için önel verilmesi açılan bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesi taraf delillerinin toplanarak birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı Hazine’nin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 8.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.