Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6561 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5573 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/02/2009NUMARASI : 2003/378-2009/46Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Vakıflar İdaresi, Muratpaşa Vakfı adına kayıtlı . parsel sayılı taşınmaza, davalının bina yapmak, ağaç dikmek ve bahçe olarak tasarruf etmek suretiyle haksız elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin Vakıflar İdaresi ile Kepez Belediyesi arasında ihtilaflı olduğunu, dava sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirmiştir.Mahkemece, ecrimisil isteği yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden 4916 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, ecrimisil isteği yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer istekler yönünden davalının 4916 Sayılı Yasanın 35. maddesi ve 2762 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 9370 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazın bir bölümüne yapılanmak ve ağaç dikmek suretiyle elattığı anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, 4916 Sayılı Yasanın 35. maddesi, fuzuli şagillerin 4 ay içinde müracaat etmeleri halinde idare ile kira sözleşmesi yapılabileceğine ilişkindir. Bu hükmün, amir nitelikte olmadığı tartışmasızdır. Somut olayda, Hazine ile davacı Vakıflar İdaresi arasında yapılması amaçlanan takas ve trampa tescil işlemlerinin gerçekleştirilemediği gözetildiğinde davalının işgalinin halen geçerli bir nedene dayalı olduğu söylenemeyeceği gibi anılan hükmün uygulama yeri ve olanağı kalmadığı da sabittir.Hal böyle olunca, davacının kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle mutlak olarak elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.