Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6553 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4330 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/10/2012NUMARASI : 2010/668-2012/482Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı şirket bakımından davanın kısmen kabulüne; belediye bakımından ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ecrimisil isteğini ilişkin olup mahkemece davalı şirket bakımından davanın kısmen kabulüne; davalı belediye bakımından ise davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 987 ada 98 parsel sayılı taşınmazda 492554550/618278400, davalı Belediye'nin de 105638400/618278400 paydaş oldukları, dava dışı paydaşların da mevcut olduğu, aynı ada 97 parsel sayılı taşınmaza ise 19.06.2006 tarihinde ihale sonucunda yapılan satış suretiyle davalı şirketin kayden malik olduğu,davalı şirkete ait binanın fenni bilirkişi rapor ve krokisinde b ve c harfleriyle gösterilen 12,87 m2 lik kısmının davacının paydaşı olduğu 98 nolu parsele taşkın olduğu ve d harfi ile gösterilen 9,10 m²'lik kısmında kısmen klima motorunun bulunduğu ve a harfi ile gösterilen 31,70 m²'lik kısmının davalı belediye tarafından kaldırım haline getirildiği saptanmıştır.Mahkemece, özellikle davalı şirket bakımından taşınmazın ihale tarihinde mülkiyetinin alıcıya geçmesi ( İcra ve İflas Kanunu md. 134/1), için tapu siciline tescilin gerekli olmaması ( Türk Medeni Kanunu md. 705 ), ihale ile mülkiyeti alıcıya geçen taşınmazın yararı ve hasarı alıcıya geçeceği ( Türk Borçlar Kanunu md. 208 ) gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı şirket ve davalı belediye vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup en azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.İlke olarak kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası (emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü ve çevre özellikleri de nazara alınarak) rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşulu ile ecrimisil bedeli rayiç değerlere göre takdir edilir.Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda değinilen ilkeler gözetilmeden davalının sağladığı yarar üzerinden tanzim edilen rapor doğrultusunda ecrimisile hükmedilmiştir.Öte yandan; ecrimisil hesabı bakımından inşaat mühendisi bilirkişi M. K.dan alınan raporlar birbiriyle çelişkilidir. Oysa, bilirkişi raporu somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece, konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.Davalılar vekillerinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.