MAHKEMESİ : SORGUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/04/2014NUMARASI : 2012/459-2014/241Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, açmış olduğu muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucunda çekişme konusu taşınmazların payı oranında adına iptal ve tesciline karar verildiğini, sözü edilen 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardaki bölümlerin davalılar tarafından haksız kullanıldığını, kuyumcu dükkanının kira bedellerinin tahsil edilmesine rağmen kendisine ödeme yapılmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleşme tarihinden itibaren ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah etmiştir.Davalılar, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ecrimisil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 10 ve 11 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazların davacı ve dava dışı kişi adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kuyumcu dükkanı olarak kullanılan bina bulunduğu, 10 parsel sayılı taşınmazda ise üç katlı bina yer alıp 6 adet mesken olarak kullanılan bölüm bulunduğu, kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilmediği, davacının anılan bölümler yönünden ecrimisil talebiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, koşulları oluştuğu saptanmak suretiyle ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine,Davalıların sair temyiz itirazlarına gelince; mahkemece ecrimisil miktarlarının tespiti konusunda yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Söyle ki; ecrimisil miktarlarının tespiti yönünden dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığı gibi, davalıların tasarrufunda olan bölümler ve ecrimisilden sorumlu oldukları dönem ve miktarların açıklığa kavuşturulmuş değildir../..Bilindiği üzere; ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Hâl böyle olunca, içlerinde inşaat mühendisi sıfatını haiz bilirkişinin de bulunacağı heyet ile mahallinde keşif yapılması, hangi davalının hangi taşınmazı ve bölümü kullandığı veya hangi dönemlerde kira parasını aldığının açıklığa kavuşturulması ve her bir davalının sorumluluğunun ayrı ayrı tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu yönde bilirkişiden açık, denetimi elverişli ve yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar şekilde rapor alınması, 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi de gözetilerek hüküm oluşturulması gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 arihinde oybirliğiyle karar verildi.