Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18993 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2012NUMARASI : 2011/3-2012/425 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının 25.4.2002 tarihinde noterde düzenlenen vekaletname ile dava dışı H. A.'ı vekil tayin ettiği, 29.5.2002 tarihli akit ile vekil tarafından anılan vekaletname kullanılarak davacının maliki olduğu 4 ve 5 nolu parselleri dava dışı Hamide'ye temlik ettiği, 4.2.2009 tarihinde ise aynı taşınmazların Hamide tarafından davalıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava dışı eşi Hacer'in vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu 4 ve 5 nolu parsellerin Hamide Gülsüm'e danışıklı olarak satış suretiyle temlik ettiğini, ondan da davalı kızına satıldığını, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Ne var ki; davacının yargılama sırasında 16.11.2011 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak dava dışı eşi Hacer ile müşterek çocukları davalı ve dava dışı Ömer Fethi ve yine önceki eşinden olma çocukları Volkan ile Hakan'ın kaldığı, ancak mirasçılara tebligat yapılmadığı, sadece Hakan ve Volkan'ın müdahale dilekçesi vererek davayı takip ettikleri anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, dava şartlarındandır. Dava şartları kamu düzeniyle ilgilidir ve mahkemece res'en gözönünde tutulur. O halde, mahkemece, yargılama sırasında ölen davacıya ait veraset ilamına göre, davada yer almayan mirasçılarının davaya dahil edilmeleri veya olurlarının alınması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.