MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2011/404-2014/56Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ve dahili davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, kayden paydaşı olduğu 2062 ada, 30 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanılmakta olduğunu, 10.03.2011 tarihinde tebliğ edilen ihbarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek 01/01/2006-31/10/2011 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davalılar Kadriye ve Evşen'in de davaya dahil edilmesini talep etmiştir.Davalı, taşınmazda murisi S.. M..'in paydaş olduğunu, yapının babası İ.. S.. tarafından yapıldığını, bahçenin kullanılmadığını, davacı adına kayıtlı 1/2 pay yönünden tescilin yolsuz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuş; İ.. S..'in diğer mirasçıları olan dahili davalılar da taşınmazı kullanmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, “arsa” vasfındaki çekişme konusu 2062 ada 30 parsel sayılı taşınmazın müştereken davacı ile davalıların mirasbırakanı S.. M.. adına kayıtlı olduğu, dayanak kayıtlara göre 1/2 pay “Emin kızı Emine”, 1/2 pay “S.. M..” adına kayıtlı iken, bu kişilerin gaip olmaları nedeniyle taşınmazın idaresi için kayyım tayin edildiği, S.. M.. mirasçıları tarafından açılan kayyım kararının kaldırılmasına yönelik davanın kabul edilerek kesinleştiği, davacı Vakıflar İdaresi tarafından açılan Fatih 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/79 Esasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, “S.. M..” hissesi yönünden davanın reddine, “Emin kızı Emine”nin gaipliğine, 2062 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının ".. Mahallesinde .. Vakfı" adına tesciline karar verildiği, kararın 18.07.2007 tarihinde kesinleştiği, mahkemece yapılan keşifte taşınmaz üzerinde tek katlı harabe bir yapı bulunduğu, bu yapıdan geçilmeksizin arka bahçeye ulaşılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla yapıyı kullananın taşınmazın tamamını tasarrufu altında bulundurduğunun tespit edildiği, davacı idarece yapılan tahkikatta yapının araba garajı olarak kullanıldığının belirlendiği, davalının aşamalardaki beyanları ve dosya kapsamı itibariyle taşınmaz üzerindeki yapının anahtarlarının davalıda bulunduğu, bakım ve gözetiminin onun tarafından yapıldığı, dahili davalıların herhangi bir kullanımlarının olmadığı anlaşılmaktadır../..Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatıdır. Bu tür davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yöneltilerek açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Somut olayda, çekişme konusu taşınmazın davalının tasarrufu altında bulunduğu, diğer davalıların taşınmazdan yararlanmadıkları sabittir. Bu durumda mahkemece, dahili davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken onlar bakımında da davanın kabul edilmesi isabetsizdir.Öte yandan, davacı Vakıflar İdaresi, taşınmazın 1/2 payına hükmen 18.07.2007 tarihinde malik olduğuna göre, mülkiyet hakkını edindiği dönemden öncesini kapsar biçimde 01.01.2006 tarihinden itibaren ecrimisil hesaplanması da doğru değildir.Hal böyle olunca, dahili davalılar hakkındaki davanın reddedilmesi, 18.07.2007 tarihinden 31.10.2011 tarihine kadar belirlenecek ecrimisilin (davacının payı oranında) davalı Ruşen'den tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir.Davalı ve dahili davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.