MAHKEMESİ : GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2013/28-2014/109Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 175 ada 1 parsel, 142. Blok 2 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından kullanılması sebebiyle Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/110 Esasında açtığı tahliye ve ecrimisil davasında, davalının dava konusu konuttan tahliyesine, takas ve mahsup dolayısıyla ecrimisil alacağı kalmadığından ecrimisil talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, 14/09/2006 tarihinden bu yana işgalin devam etmekte olduğunu ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının inançlı işlem gereğince tapuda sadece malik olduğunu, taşınmazın kendi parası ile 3. kişiden satın alındığını, davacının taşınmazı iade etmediğini, iyi niyetli zilyet olduğunu ve taleplerin zamanaşımına uğradığını bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının dava konusu bağımsız bölümü haksız olarak kullandığı, ancak 5 yıldan önceki ecrimisil alacağının zamanaşımına uğradığı ve dava dilekçesindeki talep sonucunun yargılama sırasında artırılmadığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 15.000,00-TL ecrimisile karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile, davacı adına kayıtlı çekişme konusu 175 ada 1 parsel, 142. Blok 2 numaralı bağımsız bölümün başlangıçta davacı tarafından verilen vekaletnamelere dayanılarak davalı tarafından kullanıldığı, ancak davacının 14.12.2005 tarihli ihtarname ile muvafakatini geri aldığı, bu tarihten itibaren davalının haksız işgalci durumuna düştüğü, Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/110 Esas-2013/16 Karar sayılı kararı ile, davalının dava konusu konuttan tahliyesine, 14.12.2005-14.9.2006 tarihleri arasındaki dönem için 2.281,50-TL ecrimisile, davalının alacağına mahsup edildiğinden ecrimisil isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın 11.11.2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davada ecrimisil istenilen sürede taşınmazın davalı tarafça haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığı ve dava açıldıktan sonra süresinde zamanaşımı definde bulunulduğu gözetilmek suretiyle ecrimisile hükmedilmesi kural olarak doğrudur. Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine../..Ancak, davacı dava dilekçesinde ecrimisil isteğini belirsiz olarak tanımlayıp harca esas değer olarak 15.000,00-TL göstermiş; talep sonucunda, yargılama sırasında belirlenecek ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 25.06.2014 tarihli tahkikat duruşmasında davacı vekili ek raporu kabul etmediğini belirtip ilk bilirkişi raporuna göre karar verilmesini talep etmiştir.Bu durumda mahkemece, davacıya bilirkişi tarafından belirlenen miktar üzerinden alacağını belirli hale getirmesi ve eksik harcı tamamlaması için süre verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir süre verilmeksizin karar verilmiş olması doğru değildir.Ayrıca, taraflar arasında görülüp kesinleşen aynı taşınmaza ilişkin Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/110 E-2013/16 K sayılı dosyada 14.09.2006 tarihi için aylık ecrimisil miktarı 253,50-TL belirlenmiş olup, sonraki dönemler için kesinleşen bu meblağa ÜFE endeksi uygulanmak suretiyle dava tarihine kadar ecrimisil hesaplanması gerekirken, aylık 250,00-TL üzerinden hesaplama yapılması da doğru değildir.Hal böyle olunca; kesinleşen mahkeme kararı uyarınca 2006 yılı için 253,50-TL ecrimisil miktarına ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle eldeki davada ilk dönem için (17.04.2008) ecrimisil belirlenmesi, sonraki yıllar için de ÜFE uygulanarak dava tarihine kadar hesaplama yapılması, daha sonra davacıya alacağını belirli hale getirmek ve eksik harcı tamamlamak bakımından usulüne uygun şekilde süre verilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.