Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6476 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21082 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : NAZİLLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2012/49-2013/65Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup Mahkemece,elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince "... sair temyiz itirazlarının reddine;Ancak, ecrimisil kötüniyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu bir tazminat türüdür. Somut olayda; tarafların anne-oğul oldukları, dava konusu taşınmazların davacının eşine ait bir kısım taşınmazlarla bitişik olduğu ve eşi tarafından kendi taşınmazlarıyla birleştirilerek uzun süredir bir bütün olarak kullanıldığı, davalının da babası ile birlikte çalıştığı, babasının izni ve rızasıyla taşınmazları kullandığı, bu durumu davacının da bildiği, eşinin ve dolayısıyla oğlunun kullanımına bu şekilde rıza gösterdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. O halde, sözkonusu taşınmazlarda tasarruf edenin ölünceye değin davacının eşi, o öldükten sonra da davalı oğlu olduğu gözetilerek, ölüm tarihinden itibaren davalının ecrimisille sorumlu olacağı gözetilip, buna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde beş yıllık ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda elatmanın önlenmesi isteği yönünden kararın kesinleşmiş olduğu gerekçesi ile bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak,dava konusu 1921 ada 1 ve 1931 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki davacı olduğu halde sanki kayıt maliki tarafların ortak miras bırakanı (davacının eşi davalının da babası) olan Mümtaz Dağdelen imiş gibi davacının miras payına göre hesaplanan ecrimisil miktarına hükmedilmesi isabetsizdir.Davacı vekilinin temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.