Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6476 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5331 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ÇAMLIDERE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 21/04/2006NUMARASI: 2005/16-47Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, çekişmeli ..parsel sayılı taşınmazın kadastroca davalı adına tesbit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürüp, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazın 11.8.2004 tarihinde yapılan kadastro sırasında davalı adına tesbit ve tescil edildiği sabittir.Davacı, çekişmeli yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kazandırıcı zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Ne varki, mahkemece, hüküm kurmaya elverişli bir araştırma ve soruşturmanın yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Dosyada bulunan belgelerden ve özellikle 27.5.2005 tarihli Orman İşletme Müdürlüğü'nün yazısı ve eklerinden niza konusu taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosunun yapıldığı anlaşılmaktadır.Ancak, mahkemece, orman tahdit haritası ve tutanakları, çekişmeli yere uygulanarak taşınmazın orman tahdidi içinde kalıp kalmadığı tesbit edilmemiştir.Hal böyle olunca, mahallinde yeniden keşif yapılarak, orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması, taşınmazın niteliğinin orman olup olmadığının, zilyetlikle mülk edinilemeye elverişli nitelik taşıyıp taşımadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek nitelikte bulunduğunun anlaşılması halinde 3402 Sayılı Yasanın 14.maddesinde öngörülen koşulların davalı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.