MAHKEMESİ : ERGANİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2014NUMARASI : 2011/325-2014/1073Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul ve reddine ilişkin olarak verilen karar davalı T.. O.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, kayden paydaşı oldukları 263 parsel sayılı taşınmazın davalıların petrol kuyusu üretim sahası içerisinde kaldığını, bu konuda T.. O.. 'nın (...) Ergani Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/288 Esas sayılı dosyadan açtığı davanın kabul edilerek taşınmazın 6026,54 m²'lik bölümünün kamulaştırma bedelinin tespit edilip Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine göre elkonulduğunu, öte yandan kamulaştırılan bölüm dışında bir kısım yerlerin de kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, asıl ve birleşen davalarda geriye doğru 5 yıllık ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı T.. O.., diğer davalının, taşınmazın bulunduğu alanda işletme ruhsatının sona ermesi sebebi ile ruhsat alanının kendilerine devredildiğini, sahayı 28.02.2009 tarihinde devraldıklarını, taşınmazın bir bölümü için elkoyma ve bedel tespiti davası açıldığını, kamulaştırılan kısım dışına müdahalelerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı N.V. T.. P.., dava konusu taşınmazın yer aldığı alanda faaliyette bulundukları dönem arazi sahipleri ile kullanma hakkı mukaveleleri yaptıklarını, işletme ruhsatlarının 10.12.2008 tarihinde sona erdiğini, bu durumun bütün ilgililere iadeli taahhütlü olarak bildirildiğini, işletme ruhsatının da diğer davalıya devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazda davacı N.. D..'un paydaş olmadığı gerekçesi ile onun yönünden davanın reddine, diğer davalıların paydaş olduğu taşınmaza ise davalıların haksız yere müdahale ettikleri gerekçesi ile N.. D.. haricindeki davacılar yönünden davanın kısmen kabulü ile 2007 ve 2008 yılı için belirlenen ecrimisilin davalı N.V. T.. P..'dan, 2009- 2010 ve 211 yılı için belirlenen ecrimisilin davalı ..'dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı .. vekili tarafından temyiz edilmiştir. ./..Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu 263 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalıların kayıtttan ve mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunmadığı, davalı T.. O.. Genel Müdürlüğü'nün dava konusu yerle ilgili olarak 08.06.2010 tarihinde Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi hükmü gereğince bedel tespiti ile taşınmaza elkonulması talebi ile açtığı davasının 26.07.2010 tarihinde kısmen kabul edilerek, 263 nolu parselin 1268,63 m²'lik kısmının irtifak bedeli ile 6026,54 m²'lik bölümünün kamulaştırma bedelinin 84,602,51.-TL olarak tespiti ile, tespit edilen bu bedelin davalılar adına bankaya yatırıldığında kamulaştırılacak bölümüne davacı tarafından el konulabileceğine karar verildiği, kararın tebliğe çıkartılmadığı ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, Davalı T.. O..'nın davacılara ait taşınmazın bir bölümüne haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın elattığı saptanmak suretiyle ecrimisil davasının kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bilindiği üzere; kamulaştırma kararı almadan ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idare, haksız işgalci konumundadır. Davalı idarenin kamulaştırma bedelinin tespiti ile elkoyma istekli davayı açtığı tarihe kadar taşınmaza müdahale etmesi haksız fiil niteliğindedir. Ne var ki; kamulaştırma bedelinin tahsili hususunda açılan davalarda, bedel, dava tarihine göre belirlendiğinden, kamulaştırmasız el atma sebebiyle ecrimisil, davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti davasının açıldığı tarihe kadar istenebilir.Somut olayda, davalı idare tarafından davaya konu taşınmazın ecrimisile konu bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti talebi ile 08.06.2010 tarihinde dava açıldığı halde, bu tarihten sonrasını da kapsar şekilde ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir.Hâl böyle olunca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için açılan dava tarihine kadar ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken kamulaştırma bedelinin tespiti davasından sonraki dönemi de kapsar şekilde hesaplanan ecrimisile karar verilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, birleştirilse dahi her dava bağımsız varlığını sürdürdüğünden birleştirilen her dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği halde, mahkemece bu gerekliliğin yerine getirilmemiş olması da isabetsizdir. Davalı T.. O.. vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.