MAHKEMESİ : ACIPAYAM SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2012NUMARASI : 2012/377-2012/450 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, miras bırakanı ve annesi olan S.nın malik olduğu, H. Köyünde bulunan 455, 457, 656, 664, 713 ve 2923 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarındaki malik hanesinde murisin adının yanlışlıkla “Z. olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu malikinin belirtilen isim yanlışlığının nüfus kayıtlarına uygun olarak “Sabiha” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazlar bölgede 1985 ve 1987 tarihlerinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile D. A. karısı D.dan irsen intikal etmek ve rızai taksim yapılmak suretiyle, hisar köyünde oturan, D. A.kızı Z. Ş.r adını tespit ve tescil edilmiştir. Kayıt maliki olduğu iddia edilen S. Ş.e ait nüfus aile tablosu getirtilip incelendiğinde, 08.07.2009 tarihinde “Saliha” olan adın “S.” olarak düzeltildiği gibi, davacının murisinin 1923 doğumlu, Z.adında bir kardeşinin kayıtlı olduğu ve evlenerek A.'a gittiği tespit edilmiş olmakla, kayıt malikinin davacının murisi olduğu kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilememiştir. O halde, yöreyi iyi bilen, taraflarla akrabalığı bulunmayan, tarafsız mahalli bilirkişiler temin edilip, sağ iseler tespit bilirkişileri ve tarafların gösterecekleri tanıkların refakati ile mahallinde keşif yapılıp, taşınmazların kim tarafından ne şekilde kullanıldığı da tespit edilerek, toplanan ve toplanacak bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar vermek gerekirken, noksan ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının, temyiz itirazlrı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.